BİLİNÇ BOZUKLUĞU / BİLİNÇ KAYBI

Beynin normal faaliyetlerindeki bir aksama nedeni ile uyku halinden başlayarak (bilinç bozukluğu), hiçbir uyarıya cevap vermeme haline kadar giden (bilinç kaybı) bilincin kısmen ya da tamamen kaybolması halidir.

BAYILMA (SENKOP)

Kısa süreli, yüzeysel ve geçici bilinç kaybıdır. Beyne giden kan akışının azalması sonucu oluşur.

Bayılma nedenleri korku, aşırı heyecan, Sıcak, yorgunluk, kapalı ortam, kirli Hava, aniden ayağa kalkma, kan şekerinin düşmesi, şiddetli enfeksiyonlardır.

Bayılma belirtileri;

baş dönmesi,baygınlık, yere düşme,bacaklarda uyuşma,bilinçte bulanıklık,yüzde solgunluk,üşüme, terleme, hızlı ve zayıf nabız görülür.

KOMA

Yutkunma ve öksürük gibi reflekslerin ve dışarıdan gelen uyarılara karşı tepkinin azalması ya da yok olması ile ortaya çıkan uzun süreli bilinç kaybıdır.

Koma nedenleri; düşme veya şiddetli darbe, özellikle kafa travmaları, zehirlenmeler, aşırı Alkol, uyuşturucu kullanımı, şeker hastalığı, karaciğer hastalıkları, havale gibi ateşli hastalıklardır.

Koma belirtileri; yutkunma, öksürük gibi tepkilerin kaybolması, sesli ve ağrılı dürtülere tepki olmaması, idrar ve gaita kaçırma.

Komada İlkyardım;

Kişi başının döneceğini hissederse; sırt üstü yatırılır, ayakları 30 cm. kaldırılır, sıkan giysiler gevşetilir, kendini iyi hissedinceye kadar dinlenmesi sağlanır.

Eğer kişi bayıldıysa; sırt üstü yatırılarak ayakları 30 cm kaldırılır, solunum yolu açıklığı kontrol edilir ve açıklığın korunması sağlanır. Sıkan giysiler gevşetilir, kusma varsa yan pozisyonda tutulur, solunum kontrol edilir, etraftaki meraklılar uzaklaştırılır.

Bilinç kapalı ise:

Hasta/yaralının yaşam bulguları değerlendirilir (ABC),Hasta/yaralıya koma pozisyonu verilir,Yardım çağrılır (112),Sık sık solunum ve nabız kontrol edilir,Yardım gelinceye kadar yanında beklenir.

Koma pozisyonu (yarı yüzükoyun-yan pozisyon)

Sesli veya omzundan hafif sarsarak, uyarı verilerek bilinç kontrol edilir. Sıkan giysiler gevşetilir. ağız içinde yabancı cisim olup olmadığı kontrol edilir. Bak, dinle, hisset yöntemi ile solunum kontrol edilir. Şah damarından nabız kontrol edilir. Hasta/yaralının döndürüleceği tarafa diz çökülür. Hasta/yaralının karşı tarafta kalan kolu karşı omzunun üzerine konur. Karşı taraftaki bacağı dik Açı yapacak şekilde kıvrılır. İlkyardımcıya yakın kolu baş hizasında omuzdan yukarı uzatılır. Karşı taraf omuz ve kalçasından tutularak bir hamlede çevrilir. Üstteki bacak kalça ve dizden bükülerek öne doğru destek yapılır. Alttaki bacak hafif dizden bükülerek arkaya destek yapılır,

Başı uzatılan kolun üzerine yan pozisyonda hafif öne eğik konur. Tıbbi yardım (112) gelinceye kadar bu pozisyonda tutulur. 3–5 Dakika ara ile solunum ve nabız kontrol edilir.

HAVALE Sinir sisteminin merkezindeki bir tahriş (irritasyon) yüzünden beyinde meydana gelen elektriksel boşalmalar sonucu oluşur. Vücudun adale yapısında kontrol edilemeyen kasılmalar olur.

Havale nedenleri; kafa travmasına bağlı beyin yaralanmaları, beyin enfeksiyonları, yüksek ateş, bazı hastalıklar olabilir.

Havale Çeşitleri;

Ateş nedeniyle oluşan havaleler; Herhangi bir ateşli hastalık sonucu vücut sıcaklığının 38°C’nin üstüne çıkmasıyla oluşur. Genellikle 6 ay–6 yaş arasındaki çocuklarda rastlanır. Ateş nedeniyle oluşan havalede; öncelikle hasta ıslak havlu ya da çarşafa sarılır. Ateş bu yöntemle düşmüyorsa oda sıcaklığında bir küvete sokulur. 112’den tıbbi yardım istenir.  

SARA KRİZİ (EPİLEPSİ)

Kronik bir hastalıktır. Doğum sırasında ya da daha sonra herhangi bir nedenle beyin zedelenmesi oluşan kişilerde gelişir. Her zaman tipik sara krizi karakterinde olmasa da bazı belirtilerle tanınır. Sara krizini davet eden bazı durumlar olabilir. Örneğin uzun süreli açlık, uykusuzluk, aşırı yorgunluk, kullanılan ilaçların doktor izni dışında kesilmesi ya da değiştirilmesi, hormonal değişiklikler sara krizinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bazı durumlarda sara krizi, Madde bağımlılarının geçirdiği madde yoksunluk krizi ile karıştırılabilir.

Sara Krizinin Belirtileri;

Hastada sonradan oluşan ve ön haberci denilen normalde olmayan kokuları alma, adale kasılmaları gibi ön belirtiler oluşur. Bazen hasta bağırır, şiddetli ve ani bir şekilde bilincini kaybederek yığılır. Yoğun ve genel adale kasılmaları görülebilir, 10–20 saniye kadar nefesi kesilebilir. Dokularda ve yüzde morarma gözlenir. Ardından kısa ve genel adale kasılması, sesli nefes alma, aşırı tükürük salgılanması, altına kaçırma görülebilir. Hasta dilini ısırabilir, başını yere çarpıp yaralayabilir, aşırı kontrolsüz hareketler gözlenir. Son aşamada hasta uyanır, şaşkındır, nerede olduğundan habersiz, uykulu hali vardır. Bazı kişilerde, sara krizi aşağıdaki hafif belirtilerle görülebilir;

Bir noktaya doğru dalgın bakış ve kişinin hayal alemine dalmış gibi görünmesi,İstemsiz mimik ve hareketler, dudak ısırma gibi hareketler,Anlamsız konuşma ve tekrarlayan hareketler,Dikkati dağıtacak derecede bellek yitimi.

Sara Krizinde İlkyardım;

Öncelikle, olayla ilgili güvenlik önlemleri alınır (Örneğin kişi yol ortasında kriz geçiriyorsa olay yerindeki trafik akışı kesilmelidir). Kriz, kendi sürecini tamamlamaya bırakılır. Hasta bağlanmaya çalışılmaz. Kilitlenmiş çene açılmaya çalışılmaz. Genel olarak yabancı herhangi bir madde kullanılmaz, koklatılmaz ya da ağızdan herhangi bir yiyecek içecek verilmez. Kendisini yaralamamasına dikkat edilir. Başını çarpmasını engellemek için başın altına yumuşak bir malzeme konur. Yaralanmaya neden olabilecek gereçler etraftan kaldırılır. Sıkan giysiler gevşetilir. Kusmaya karşı tedbirli olunur. Düşme sonucu yaralanma varsa gerekli işlemler yapılır. 112’den tıbbi yardım istenir.

HİPOGLİSEMİ KOMASI VE KAN ŞEKERİ DÜŞÜKLÜĞÜ

Herhangi bir nedenle vücutta glikoz eksildiği zaman ortaya çıkan belirtilerdir. Kan şekeri düşmesinin nedenleri; şeker hastalığı tedavisine bağlı, uzun egzersizler sonrası, uzun süre aç kalma, barsak ameliyatı geçirenlerde yemek sonrası görülür.

Belirtileri korku, terleme, hızlı nabız, titreme, aniden acıkma, yorgunluk, bulantı şeklindedir. Kan şekeri düşüklüğü yavaş ve uzun sürede oluşursa baş ağrısı, görme bozukluğu, uyuşukluk, zayıflık, konuşma güçlüğü, kafa karışıklığı, sarsıntı ve şuur kaybı görülür.

Kan şekeri düşmesinde ilkyardımda Hastanın ABC’si değerlendirilir. Hastanın bilinci yerinde ve kusmuyorsa ağızdan şeker, şekerli içecekler verilir, fazla şekerin bir zararı olmaz (Ayrıca belirtiler fazla şekerden meydana gelmiş ise bile fazladan şeker verilmesi, hastanın düşük kan şekeri düzeyinde kalmasından daha az zararlı olacaktır. Çünkü düşük kan şekeri, beyinde ve diğer hayati organlarda kalıcı zararlara neden olabilir.)

15–20 Dakikada belirtiler geçmiyorsa Sağlık kuruluşuna gitmesi için yardım çağırılır. Hastanın bilinci yerinde değilse koma pozisyonu verilerek tıbbi yardım çağırılır(112).

GÖĞÜSTE KUVVETLİ AĞRI (ANGİNA PEKTORİS)

Göğüste kuvvetli ağrı nedenleri arasında en sık kalp spazmı (angina pektoris) ve kalp krizi (miyokart enfarktüsü) görülür. Her ikisi de kalp kasının belli bir yerine gönderilen kanın azalması sonucu oluşur.

Kalp Spazmı (Angina Pektoris) belirtileri; sıkıntı veya nefes darlığı olur.

Ağrı hissi; genellikle göğüs ortasında başlar, kollara, boyuna, sırta ve çeneye doğru ilerler. Sıklıkla fiziksel hareket, fiziksel zorlanma, heyecan, üzüntü ya da fazla yemek yeme sonucu ortaya çıkar. Kısa sürelidir, ağrı yaklaşık 5–10 dakika kadar sürer. Ağrı, istirahat ile durur, istirahat halindeyken görülmesi ciddi bir durumu gösterir. Nefes alıp vermekle ağrının şekli ve şiddeti değişmez.

Kalp Krizi (Miyokart Enfarktüsü) belirtileri; hasta ciddi bir ölüm korkusu ve yoğun sıkıntı hisseder, terleme, mide bulantısı, kusma gibi bulgular görülür. Ağrı; göğüs ya da mide boşluğunun herhangi bir yerinde, sıklıkla kravat bölgesinde görülür, omuzlara, boyuna, çeneye ve sol kola yayılır. Süre ve yoğunluk olarak kalp spazmı (angina pektoris) ağrısına benzemekle birlikte daha şiddetli ve uzun sürelidir. En çok hazımsızlık, Gaz sancısı veya kas ağrısı şeklinde belirti verir ve bu nedenle bu tür rahatsızlıklarla karıştırılır (Bu tür gaz ya da kas ağrıları, aksi ispat edilinceye kadar kalp krizi olarak düşünülmelidir). Nefes alıp vermekle ağrının şekli ve şiddeti değişmez.

Göğüs ağrısında ilkyardım; hastanın yaşamsal bulguları kontrol edilir (ABC). Hasta hemen dinlenmeye alınır, sakinleştirilir. Yarı oturur pozisyon verilir. Kullandığı ilaçları varsa almasına yardım edilir. Yardım istenerek (112) sağlık kuruluşuna gitmesi sağlanır. Yol boyunca yaşam bulguları izlenir.

KAYNAK : Sağlık Bakanlığı Acil ve Afetlerde Sağlık Hizmetleri Daire Başkanlığı

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.