Hamilelikte yeterli beslenemeyen anne adaylarının ‘ölü doğum, düşük, beden ve zihin özürlü doğum’ gibi tehlikelerle karşı karşıya bulunduğu, kendi sağlığında da ‘kansızlık, tansiyon, kemik ve diş’ problemleri görülebileceği belirtilerek, gebelik döneminde ortalama 9-13 kilo alınmasının uygun olduğu bildirildi.

İHA muhabirine açıklama yapan Türkiye Hastanesi Diyet Uzmanı Fatma Arslan, gebelikle birlikte, kadın için bedenindeki bir başka Canlının sorumluluğunun başladığını, bu sürecin çok özel duygularla birlikte yeni bir davranış, yeni bir yaşama tarzını beraberinde getirdiğini ifade ederek, “Gebe bir kadının kendi sağlığı, karnında taşıdığı bebeğin de sağlığını doğrudan etkiliyor. Bütün bunlar, anne adayının, günlük alışkanlıklarından beslenmesine kadar bir çok hayati faaliyetinde köklü değişikliği mecburi kılıyor” dedi.

Gebelik öncesi vücudun besin ihtiyacını dengede tutmanın, bebeğin normal büyüme ve gelişimini sağlamak için çok önemli olduğunu vurgulayan Diyet Uzmanı Arslan, “Besin ihtiyacını karşılamak, bebeğin gelişiminin yanı sıra anne sağlığı için de önem taşır. Özellikle ağır işte çalışan kadınların artan Protein ve enerji ihtiyacının karşılanamaması, annenin zayıflamasına neden olur” diye konuştu.

DEMİR EKSİKLİĞİNE BAĞLI ANEMİ
Arslan, gebelik döneminde bebekte demir ve kalsiyum gibi Minerallerin depo edildiğini, dolayısıyla annenin bu minerallere ihtiyacının arttığını kaydederek, “Ayrıca, gebelikte sık kan kaybı, parazitler, döle Mineral depo edilmesi, diyetin artan ihtiyacı karşılayamaması, özellikle ilk aylarda sık kusmalar, sindirim bozukluğu sebebiyle demirin yeterince emilememesi ve demir emilimini güçlendiren etmenlerin diyette bulunması, demir eksiğine bağlı anemiyi oluşturur” dedi.

Anne doğru beslenmezse, ölü doğum, düşük, beden ve zihin özürlü doğum ile düşük ağırlıklı doğum gibi tehlikelerle karşılaşabileceği uyarısında bulunan Diyet Uzmanı Fatma Arslan, “Kendi sağlığında da Kansızlık, tansiyon problemleri, Su tutumunun artması, kemik, diş, zayıflama veya aşırı kilo alma gibi problemler görülebilir” diye konuştu.

Arslan, dengeli beslenmenin, doğum sonrası formun korunması için de şart olduğunu belirterek, “Bu tür dengeli beslenme alışkanlığı ile gebeliğe has şikayetlerde azalma olur. Bebeğinizin istenilen kiloya ulaşması, Sağlıklı ve ihtiyacı olan besinleri depolamış olarak doğması sağlanır. Anne rahat bir doğum ve loğusalık dönemi geçirir. Bütün bunlar, doğum sonrası sütün yeterli ve kaliteli oluşabilmesini, gebelik ve emziklilik dönemlerinde sık görülen demir eksikliği anemisi gibi şikayetlerin azalmasını sağlar” dedi.

HAMİLELİKTE 9-13 KİLO ALMAK NORMAL
Gebelik döneminde anne adayının ortalama 9-13 kilo almasının uygun olduğunu bildiren Diyet Uzmanı Fatma Arslan, “Gebeliğin ilk 3 ayında 0.5-1 kilogram, son aylarında 1-1.5 kilogram arasında olması sağlıklı bir gelişme olarak kabul edilir. Eğer anne adayı zayıfsa normal kilo alımı 14-16 kilogram, şişmansa 5-6 kilogram normal kabul ediyor” diye konuştu.

Diyet Uzmanı Arslan, hamile bayanların düzenli beslenmesi ve yemek saatlerini aksatmaması gerektiğini vurgulayarak, Günde en az 15-30 Dakika yürüyüş yapılmasını ve yemeklerden sonra bir süre dinlenilmesini önerdi.

Özellikle ilk aylarda sık görülen bulantı ve kusma durumlarında galeta, peynir, salatalık gibi besinleri tüketmenin faydalı olacağını ifade eden Arslan, çok yağlı, baharatlı, kükürtlü, kokulu (lahana, karnabahar, pırasa, Kereviz gibi) yiyeceklerin bulantı ve kusmayı arttırabileceğini hatırlattı.

‘HAZIR GIDA’ UYARISI
Diyet Uzmanı Fatma Arslan, sık sık Sıvı tüketilmesini ve makarna, sebze gibi yiyecekler haşlandıktan sonra Suyunun dökülmeden yenilmesini istedi. Hazır çorba ve meyve sularından kaçınılması ve doğal besin tüketilmesi gerektiğini ifade eden Arslan, “Mevsimi olmayan sebze ve meyvelerden kesinlikle uzak durun” diye de uyardı.

Diyet Uzmanı Arslan, gebelik dönemlerinde sık görülen kabızlığın önlenmesi için de, sabahları 1 bardak ılık Suyun içine bir tatlı kaşığı sıvı yağ ilave edilip içilmesini önerdi.

Meyvelerin kabuklarının soyulmadan yenilmesini tavsiye eden Arslan, salam, sucuk, sosis gibi katkı Maddeleri içeren yiyeceklerin de fazla tüketilmemesini istedi. Arslan, mutlaka iyotlu Tuz kullanılması gerektiğini de kaydederek, “Ödem, preeklemsi, Hipertansiyon gibi problemleriniz varsa tuzsuz yiyin. Bir günde ortalama 3 su bardağı süt veya yoğurt, 3 kibrit kutusu kadar peynir, 1 haşlanmış yumurta, 3 köfte büyüklüğünde et, tavuk veya balık, 1 porsiyon kuru baklagil veya pilav, makarna, 6-7 ince dilim Ekmek, 3 porsiyon sebze yemeği, 3-5 porsiyon meyve yiyin. Yağda kızartmalar, Hamur işleri ve ağır tatlılardan kaçının. Günde ortalama bir avuç kuruyemiş tüketin” dedi.
İHA

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.