Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık, gripten korunmak için özellikle yaşlıların, çocukların, kronik hastalığı olanların ve riskli grupların grip aşısı yaptırmaları gerektiğini belirterek, gripten kurtulmanın en etkili yolunun Sağlıklı beslenme olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Yasemin Açık, grip hastalığını oluşturan influenza virüsünün solunum yoluyla insan vücuduna girerek ateş, titreme, baş, sırt, kol ve bacaklarda ağrı, boğaz ağrısı, kuru öksürük, burun akıntısı, gözlerde yanma, halsizlik, iştah kaybı, kas ve eklem ağrısı, bulantı gibi belirtiler vererek salgınlar oluşturduğunu belirtti. Prof. Dr. Açık, Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre gribin her yıl dünya nüfusunun yüzde 5'ini etkilediğini, her yıl gribe bağlı komplikasyonlar nedeniyle 250-500 bin kişinin hayatını kaybettiğini ve hastalığın dünyada işe devamsızlığın yüzde 10'undan sorumlu tutulmakta olduğunu kaydetti.

Gribin hasta kişilerin bulunduğu ortamlarda hapşırma ve öksürme yoluyla ve virüs bulaşmış ellerle temas (örneğin tokalaşma) sonrasında kolaylıkla bulaştığını ifade eden Yasemin Açık, "Hasta kişilerden çevreye saçılan virüs parçacıklarının Havada asılı kalabilme yeteneğine sahip olması, bulaşıcılığı daha da artırmaktadır. Hasta kişinin kapalı bir ortama girip çıkması bile o ortamda bulunan kişileri virüsün bulaşması açısından risk altına sokmaktadır. Bu nedenle grip ev, işyeri, okul, kreş ve toplu ulaşım araçları gibi kapalı mekanlarda çok kolay bulaşır. Enfekte olanlar enfeksiyon başlamadan 2 Gün öncesinden başlayarak, belirtiler başladıktan 7 gün sonrasına kadar virüs yayarlar. Bu süre içinde duyarlı kişiler için enfekte olma riski yüksektir" diye konuştu.

Gribin larenjit, farenjit, sinüzit ve orta kulak iltihabına dönüşebileceğini söyleyen Prof. Dr. Açık, "Sonbahar ve kış aylarında çocuklarda görülen orta kulak iltihaplarının yaklaşık yüzde 30-35'inin nedeni griptir. Daha da önemlisi zatürree, menenjit, beyin ve kas iltihabı gibi yaşamı tehdit eden veya ölümle sonuçlanan hastalıklar da ortaya çıkarabilir. Bu nedenle özellikle risk grubundaki kişilerin salgın mevsiminden önce grip aşısı yaptırmaları çok önemlidir" uyarısında bulundu.

Grip aşısının inaktive edilmiş (ölü) influenza virüslerinden veya antijenlerinden yapıldığını, aşı uygulandıktan sonra bağışıklık sisteminin aşıdaki inaktif virüse karşı antikorlar oluşturarak enfeksiyon oluşumunu önlediği veya ağır hastalık riskini azalttığını belirten Prof. Dr. Açık, "Grip aşısının her yıl tek doz olarak uygulanması önerilir. Grip aşısının her yıl tek doz olarak uygulanmasının nedeni ise grip virüsünün hemen her yıl genetik yapısını değiştirmesi ve farklı bir virüs olarak ortaya çıkmasıdır" şeklinde konuştu.

Grip aşısının uygulanması için en uygun zamanların Eylül-Ekim-Kasım ayları olduğu ve grip aşısından sonra kesin koruyuculuğun başlaması için en az 10-14 günlük bir süre gerektiğini söyleyen Dr. Açık, grip aşısı olması gereken kişiler arasında 65 yaş ve üstündeki kişiler (özellikle huzur ve bakım evlerinde kalanlar), kronik hastalığı olanlar, kalp damar sistemi hastaları, akciğer, karaciğer ve böbrek hastaları, romatizma hastaları, diyabet hastaları ve endokrin sisteme ait hastalıkları olanlar, bağışıklık sistemleri baskılanmış kişiler, Kanser hastaları, organ ve kemik iliği nakli yapılanlar, 6 aydan büyük çocuklar, uzun süreli Aspirin tedavisi alan çocuklar ve gençler, hamileler (ilk 3 aydan sonra olmak üzere) ve emziren anneler, sağlık personeli (doktorlar, hemşireler vs.), sık sık özellikle yurtdışına seyahat edenler, gribin tıbbi ve ekonomik olumsuz etkilerinden korunmak isteyenlerin (öğretmenler, iş adamları, sporcular, askerler, üretimde çalışanlar) olduğunu belirtti.

Dr. Açık, "Grip aşısı, özellikle hastalığa yakalanma ve sonrasında oluşabilecek hastalıklar yönünden risk taşıyan yüksek risk grubu dediğimiz kişilere faydalıdır. Sonbahar ve kış aylarında sık görülen gripten korunmanın en etkili yolu; sağlıklı beslenmek, düzenli egzersiz yapmak, yeterince istirahat etmek ve sigaradan uzak durmak gibi davranışlarla bağışıklık sistemini kuvvetli tutmaktan geçer. Öksüren ve hapşıran kişilerden hele de ağız ve burunlarını kapatmıyorlarsa uzak durmak ve sık sık elleri yıkamak korunmada etkili yöntemlerdir" dedi. (iha)

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.