Uzmanlar, yılda 500 binden fazla kadının gebelik ve doğum sırasında öldüğünü açıkladı. Dünya Sağlık Örgütünce yapılan bir araştırmada, dünyada her yıl 15-19 yaş arası ortalama 14 milyon kadının doğum yaptığı, yılda 500 binden fazla kadının gebelik ve doğum sırasında öldüğü ortaya çıktı.Toplum Sağlığı Araştırma ve Geliştirme Merkezi Müdürü Prof. Dr. Nazmi Zengin, Dünya Sağlık Örgütü tarafından dünyadaki anne bebek ölümlerine dikkat çekmek için hazırlanan, ‘Anne Sağlığı Hakkında 10 Gerçek' isimli araştırmanın ilginç sonuçlar içerdiğini söyledi.AIDS‘ten sonra ikinci sıradaAraştırmada, tüm dünya üzerinde yılda toplam 500 binden fazla kadının gebelik ve doğum sırasında oluşan komplikasyonlara bağlı olarak öldüğünün belirtildiğini ifade eden Zengin, araştırmada gelişmekte olan ülkelerde üreme çağındaki kadınlarda gebeliğe ve doğuma bağlı ölümlerin AIDS'den sonra ikinci sırada geldiğinin yer aldığını belirtti.Zengin, araştırmaya göre dünyada anne ölümlerinin yüzde 70'inden fazlasına ciddi kanama, enfeksiyonlar, güvenli olmayan doğumlar, hipertansif bozukluklar ve ilerlemeyen doğum eyleminin neden olduğunu ifade etti.Türkiye'de anne bebek ölümleri AB standartlarındaTürkiye'de ise anne ve bebek ölüm oranlarının AB standartlarında olduğunu ifade eden Zengin, 2007 yılı verilerine göre Türkiye'de bebek ölüm oranının binde 16.07, anne ölüm oranının da yüz binde 21.1 olduğunu bildirdi.Türkiye'de anne sağlığı, anne ve bebek ölümlerinin azaltılması noktasında önemli ilerlemeler olduğunu anlatan Zengin, buna karşın batı ile doğu arasında, şehirler ile kırsal kesim arasında anne ve bebek ölüm oranlarında büyük farklar olduğunu kaydetti.Dünyada anne ve bebek ölümlerinin azaltılması konusunda bir anlayışın gelişmeye başladığını dile getiren Zengin, şöyle devam etti:"Bu çerçevede anne ve bebek ölümleri insan haklarıyla ilişkilendirilerek ele alınmaya başladı. Ancak her şeye rağmen, dünyada anne ve bebek ölüm oranlarında ciddi anlamda bir düşüş yaşanmamaktadır. Dünyada kadınlar aleyhine ciddi bir insan hakkı ihlali söz konusu. Sağlık sektörü çalışanlarının yanı sıra insan hakları savunucularının da anne ve bebek ölümleri konusunda daha duyarlı olması gerektiğini düşünüyorum.'