Aplastik Anemi periferik kanda pansitopeni (anemi, lökositlerin azalması ve trombositlerin düşük olması) ve kemik iliğinin hipoplazi (hücrelerin az olması) veya aplazi (hücrelerin olmaması) ile karakterize ciddi bir kan hastalığıdır. Hemopoetik (kan yapıcı) dokunun yerini büyük ölçüde yağ dokusu almıştır, buna karşılık kemik iliğinin temel yapısı bozulmamış olup, yabancı doku ve hücreler tarafından infiltrasyonu (işgali) söz konusu değildir.
Aplastik anemide nedenin belirlendiği vakalarda Sekonder, belirlemediği vakalarda ise Primer aplastik anemiden söz edilir.
Aplastik anemi genç yaş hastalığı olup ortalama görülme yaşı 25’tir. Hastalık her iki cinstede eşit sıklıkta görülür.
Aplastik Aneminin Sınıflandırılması
1-İdiyopatik (nedeni bilinmeyen)
*Konstitüsyonel Aplastik Anemi: Fanconi anemisi, Estren Dameshek Anemisi
*Edinsel
2-Sekonder
*Kimyasal ve fiziksel ajanlar: İlaçlar, Kimyasal Maddeler, Radyasyon
*İnfeksiyonlar (Hepatit, Milier tüberküloz, Epstein-Barr virusu, HIV)
*Metabolik (Pankreatit, hamilelik)
*İmmünolojik (Humoral, sellüler)
*Paroksismal Nokturnal Hemoglobinüri
İlaçlar ve kimyasal maddeler aplastik anemilerin yaklaşık % 20’sinde rol oynar. İlaçlar ve kimyasal maddeler iki türlü aplastik anemiye neden olurlar. Çeşitli ilaçlar dozla ilişkili veya dozdan bağımsız olarak aplastik anemiye neden olabilir.
Aplastik anemiye sebep olan infeksiyonlar arasında da “Viral Hepatitler” ilk sırayı alırlar. Hamilelikde de görülen aplastik anemi doğum sonrası iyileşebilir.
BELİRTİLERİ
Aplastik anemi genellikle sinsi bir klinik seyir gösterir. Aplastik anemide klinik bulgular genel olarak; anemiye, (halsizlik, yorgunluk, bitkinlik vs), trombositopeniye (çabuk çürümeler, ekimoz ve peteşiler, mukoza kanamaları) ve lökopeniye (çeşitli infeksiyonlar) bağlıdır. Ön planda olan anemiye bağlı semptomlar olmakla beraber hastayı hekime getiren şikayet genellikle cilt ve mukoza kanamalarıdır. Lökopeni sonucu oluşan enfeksiyonlar hastalığın daha ileri evrelerinde görülür. Dalak, karaciğer ve lenf bezi büyüklüğü yoktur.
Pansitopeni Nedenleri
1. Aplastik Anemi
2. Myelodisplastik sendrom
3. Kemik iliği replasmanı
*Miyelofibrozis
*Paroksismal Noktürnal Hemoglobinüri
*Akut lösemiler
*Multipl Myeloma
*Hodgkin lenfoma
*Metastatik karsinoma
*Hairy cell Lösemi
4. Hipersplenizm
*Konjestif splenomegali
*Hematolojik malinitelerin splenik infiltrasyonu
*Depo Hastalıkları
*Primer splenik pansitopeni
*İnfeksiyonlara bağlı splenomegaliler
5. İnfeksiyonlar ve Sistemik Hastalıklar
*Tüberküloz
*Sarkoidoz
*Bruselloz
*SLE
*Q humması
*Lejyoner hastalığı
*Mantar infeksiyonları
*Septisemi
6. Diğer
*Anoreksia Nervosa
*Alkolizm
*Vitamin B12, folik As,it eksikliği
*DIC (Tüketim koagülopatisi )
Son derece ölümcül olan bu hastalığın tedavisinde; son 10 yılda immünsupressif ilaçlarla tedavi ve kemik iliği nakli ile tedavinin geliştirilmesiyle önemli ilerlemeler sağlanmıştır.
1- PURE RED CELL APLAZİ (DİAMOND-BALCKFAN SENDROMU)
Kemik iliğinde eritroid seri hücrelerinin azalması (hipoplazi) sonucu çocukluk çağında başlayan bir anemi şeklidir. Anemi genellikle 2.-3. ayda başlar. Ama başlangıç yaşı değişken olabilir. Hastalık genellikle sinsi başlar, solukluk, huzursuzluk, iştahsızlık ilk belirtiler arsındadır.
Otoimmünite ve kemik iliği kök hücre bozukluğu hastalıktan sorumlu tutulmaktadır
Anemi bulguları yanında; şaşılık, meme başlarının içe dönüklüğü, başparmak anomalileri, parmak ve kosta anomalileri, akondroplazi, üreter ve böbrek anomalileri görülebilir.
2- AKKİZ (EDİNSEL) SAF ERİTROİD APLAZİ
Kemik iliğinde sadece eritroid seri hücrelerinin yapımında bozukluk vardır. Granülosit ve trombosit yapımı normaldir. Vakaların % 35-50’sinde timoma vardır.
Bu hastaların büyük bir kısmında kemik iliğindeki çekirdekli eritrositler için toksik olan lg G sınıfından bir immunglobulin bulunur.
Az sayıdaki hastada ise eritropoetin (eritrositlerin yapımını uyaran hormon) inhibitörü vardır. Saf eritroid aplazi bazı hastalıkların seyri sırasında da görülür.
TEDAVİ
Eritrosit süspansiyonu verilmesi esastır. Timoması olanlarda timoma çıkarılır. Hastaların çoğunda kortikosteroid+immunospressif kombinasyonu uzun süreli düzelme sağlanır.
3- MYELOFTİZİK ANEMİ
Kemik iliğinin normal yapısını bozan, kemik iliğini infiltre eden tümör, granüloma veya fibrözis nedeniyle oluşan anemiye “myeloftizik anemi” denir. Kemik iliğinin yapısının bozulmasına bağlı olarak olgunlaşmamış kan hücreleri periferik kana geçer. Dolaşan kanda olgunlaşmamış myeloid hücrelerin ve çekirdekli eritrositlerin bulunmasına “lökoeritroblastik kan tablosu” denir.
Myeloftizik anemide eritrositlerin büyüklüğü normaldir. Hastalarda eritropoiez (eritrosit yapımı) ve trombopoiez (trombosit yapımı) bozulur. Granülopoiez ise genellikle normaldir, hatta artmıştır.
Myeloftizik anemide periferik yaymada göz damlası (dakrosit) şeklinde eritrositlere sık rastlanır.
Tanı kemik iliği biyopsisi ile konur.
Tedavi altta yatan esas hastalığa yönelik olmalıdır.
Myeloftizik Anemi Nedenleri
I. Kemik iliğinin tümoral hücrelerle infilitrasyonu
1. Hematolojik tümörler
*Lösemiler
*Lenfomalar
*Multipl myeloma
2. Hematolojik olmayan habis tümörler
*Kanserler (özellikle mide, meme, prostat)
*Nöroblastoma
II. Myelofibroz
*Primer
*Sekonder (KML, Kanserler, Vaskülitler vb)
III. Gronülomatöz infeksiyonlar
*Tüberküloz
*Mantar infeksiyonları
IV. Metabolik Bozukluklar
*Lipid depo hastalıkları (Gaucher Hastalığı vb)
*Osteopetrosis
4- MYELODİSPLASTİK SENDROM (MDS)
Kemik iliğinde kan hücrelerinin yapımını sağlayan kök hücredeki bozukluk sonucu meydana gelir. Kemik iliği hücreden zengin veya fakirdir (hiper veya hipo sellüler). Kan hücrelerinin olgunlaşmasında ve şekillerinde bozukluk söz konusudur. Kemik iliğinde bu normalden farklı olan kan hücreleri periferik dolaşıma çıkmadan kemik iliğinde yıkılır (inefektif eritropoez) ve dolaşan periferik kanda kan hücreleri düşüklüğü görülür (anemi, lökopeni ve trombositopeni). Görülme sıklığı yaşla birlikte artar (>60 yaş) ve erkeklerde kadınlara göre daha sıktır.
MDS oluşmasında immünoljik faktörler, çevresel faktörle (benzen, radyasyon vb.) gibi çeşitli faktörler sorumlu tutulmuştur. Kanser tedavisinde kullanılan alkilleyici ilaçlarla MDS gelişimine yol açabilir. Kromozom bozuklukları sık görülür. Tüm bu bozukluklar sonucu, hücrelerin farklılaşma yetenekleri bozulmakta: şekil (morfolojik) bozukları, inefektif eritropoez, sitopeniler oluşması sonucu, hücreler farklılaşma yeteneklerini giderek iyice yitirmektedir.
BELİRTİLERİ
Hastalar sitopeninin yarattığı sorunlar nedeniyle doktora başvururlar. Anemiye ait çarpıntı, solukluk, halsizlik, çabuk yorulma yakınmaları mevcuttur. Büyük çoğunluğu Kansızlık nedeniyle çeşitli ilaçlar kullanmış ve fayda görmemiş hastalardır. Bir kısmı nötropeni nedeniyle infeksiyon, trombositopeni nedeniyle gelişen kanamalardan yakınırlar. Hastaların muayenesinde solukluk ön plandadır. İnfeksiyon ve kanamaya ait bulgular olabilir.
Kronik myelomonositik lösemi dışındaki hastalarda klasik olarak organ büyüklüğü ve lenf bezi büyüklüğü yoktur.
TANI
MDS de kesin bir tanı ancak periferik kan ve kemik iliği örneklerinin yakından incelenmesi sonucunda konabilir. Bunun yapılabilmesi için bir hematolog tarafından hastadan alınan kan örneğinde hangi kan hücrelerinin problemli olduğu belirlenir.
TEDAVİ
Destek tedavisi (kan ve trombosit verilmes), büyüme faktörleri, Kemoterapi ve kemik iliği nakli tedavi seçenekleridir.
HAZIRLAYAN; Prof Dr. Harika ÇELEBİ
KAYNAKLAR Greer JP, Foresters J Foresters, Rodgers GM, F Paraskevas, B Glader, DA Arber, Means RT(eds). Wintrobe’s Clinical Hematology. Twelfth Edition. Lippincott Williams & Wilkins. Disoreders of red cell. Part IV. 2009;722–748 Hofman RD Benz EJ, Shattil SJ, Furie B, Silberstein LE, McGlave P, Heslop H (eds). Hematology Basic Principles and Practice. Edition 5. Elsevier-Churchill İvingstone. Red Blood Cell. Part IV. 2009;427–667 http://emedicine.medscape.com/article/1014514-overview http://emedicine.medscape.com/anemia