Selçuk Üniversitesi Mühendislik – Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Güler Göçmez, kükürt ve radyoaktif Element oranı yüksek olan kaplıca sularını içmenin farklı hastalıkları tetikleyebildiğini söyledi. Kaplıca sezonunun başladığını, bu nedenle halkın mutlaka uyarılması gerektiğini belirten Doç. Dr. Göçmez, şöyle konuştu:”Konya’daki kaplıcalar başta olmak üzere Türkiye’nin birçok yerinde tedavi amaçlı yüzlerce kaplıca ne yazık ki halkın bilinçsizliği nedeniyle yanlış kullanılıyor. Örneğin Konya’daki kaplıcaların tamamında kükürt ve radyoaktif element miktarı son derece yüksek. Kükürt ve radyoaktif elementler banyolu tedavide son derece iyi sonuç veriyor. Ancak birçok kişi kaplıca sularını içerek de tedavi olabileceğini düşünüyor. Bu suların yapısındaki Mineral ve bileşkeler içildiği taktirde vücuda hiçbir yarar getirmediği gibi zararı da oluyor. Kaplıca sularının içilmesinin safra kesesi, böbrekler ve karında şişmeye neden olduğu biliniyor. Doktarlara göre bu da ilerleyen zamanlarda ciddi hastalıkları tetikleyebiliyor.”Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Hüseyin Telli ise, içilmemesi gereken bu suların içilmesi nedeniyle vücutta kusma, bulantı gibi rahatsızlıkların baş göseterebileceğini belirterek şunları söyledi:”Bu suların sürekli içilmesi durumunda kalıcı hastalıklar da meydana gelebilir. Bunun yanı sıra yüksek tansiyon hastalarının kaplıcalara girmesi ya da bu suları içmesi durumunda tansiyon değerlerinde ani oynamalar yaşanabilir. Bu da kalbin ritminin bozulmasına hatta kalp krizine neden olabilir. Bu nedenle tansiyon hastalarına kaplıcaları kesinlikte tavsiye etmiyoruz.”