O yıl gelmesini beklediğin en önemli Günleri barındırır içinde eylül,güneşle yağmurun birlikte olduğu,birbirine kentlendiği aydır kimileri için,kimileri içinse okulun ilk günlerindeki tarif edilemeyen duyguları barındıran şefkatli sonbahar günlerine benzer,yeni bakışlar,yeni arkadaşlar,yeni düşünceler ve daha niceleriyle süslüdür,insanı mutlu edebilecek her şey vardır aslında,huzur dolu günlerin başlangıcıdır,lisedeki ilk eylülün…Orda mutlu olmanın aslında kendi mutluluğunun olmadığını öğrenirsin ilk yılında,dostların mutlu değilse sen de mutlu değilsindir,mutluluk kavramı senin için değişmiştir orada,çünkü afında ilk defa çok güvendiğin dostların vardır,ilk defa dostun olmuştur orada,ve ilk defa senin için kendini öne atan insanları görmüşsündür,sende değişmişsindir,önce arkadaşlarını mutlu etmeyi düşünmüş sonra kendin . için arda kalanları almışsındır,ilk yılı dostlarının arasında insanlığın ne demek olduğunu öğrenerek geçirmişsindir,ve gerçekten ilk defa huzurlusundur…İkinci yıl ilk defa aşık olursun ve ilk defa reddedilirsin,bir köşeye geçer gözyaşlarınla birlikte hayallerini dökersin koridorlara,yine yanında dostların vardır,seni yine dostların teselli eder…ilk defa dostların için kavga etmeye gidersin,ilk defa dayak yersin bir dostun için belki de ama yine de mutlusundur çünkü dostunla birlikte yemişsindir o dayağı,hayatta hep yanında olduğuna inandığın kişiylesindir yine,ve yine mutlusundur o sonbahar vaktinde,ayrılırsın dostundan,ilk defa üzülerek…Yaz tatilini bekleyerek geçirirsin ilk defa,ilk defa okulun tekrar açılmasını beklersin,beklersin;beklerken de boş durmasın her an elinde Telefon birilerine mesaj atarsın ve heyecanla beklersin karşılığını,bazen karşılığının gelmeyeceğini bildiğin mesajlar atar ama yine de beklersin gece yarılarına kadar…Üçüncü yıla daha bir mutlu girersin,arkadaşlarınla buluşmanın heyecanı içindesindir,sarı kızın gelmiştir tekrar karşına,tankerin de yanındadır o gün,hele hele inek görünüşlü kişiler,tabi melekleri de unutmamak lazım,işte böyle tarif edilmesi güç duygularla dolusundur.Yine her zamanki gibi okulu turlarsın o ilk baharın güneşli günlerinde,mart’ı beklersin,ocağın geçmediğini bilebile,bir daha aşık olursun ama bu sefer duygularını bastırırsın çünkü tekrar reddedilmekten korkarsın,ve de nitekim öyle olur… o yılıda acı tatlı anılarla geçirirsin,ayrılık vakti geldiğinde içten içe ağlarsın,fakat azda olsa mutlusundur çünkü tekrar geri döneceğini bilirsin…Dördüncü yılına yani son senene girersin okulda,sonbaharı son kez geçirirsin,ama bu sefer yapraklar eskisinden daha bir garip dökülür senin için,çünkü ilk defa ayrılacağını düşünürsün ve afında hiç kimseyi göremezsin,ilkbaharı beklersin mutlu olacağını düşünerek…İlkbahar gerçekten daha bir garip gelir o yıl,ilkbaharın gelişi mutlu etmez hiç kimseyi,herkes sevinçli görünür birbirine fakat hiç kimse içinden geçeni söyleyemez,nedeni nedir bilinmez aslında?Gözler bakar umutsuzca,kalp gözleri konuşturur,kulaklar sanki duyuyormuşcasına dikkatle dinler onları;hiç kimse gözlerini kapamak istemez çünkü bilirler yıldızları gökyüzünde tutan o an için o bakışlardır,o bakışlar bir ömrün en önemli anlarının tek kanıtıdır belkide…zil çalar herkes kalkar gider usulca,zaman geçer ve uyku vakti gelir.Bir türlü uyku tutmaz hiç kimseyi,herkes yıl sonunu düşünür,ve o an gözlerden birer damla yaş süzülür,hani insan hüngür hüngür ağlamak isterde ağlayamaz ya işte böyle bir şeydir bu… Bu acıya gökyüzü bile dayanamaz ,uyanır Saate aldırmadan,bir yağmur başlar ardından, bu yağmur öyle bir yağmur değildir aslında,aslında gök yüzü yıldızları döküyordur gözlerinden,umutsuzluk kaplar herkesin içini ve düşünceler boğmaya başlar karanlığın korkunç yüzünü…Ve son Gün gelir çatar ,evet koskoca 4 sene ne çabuk geçmişti,ne zaman başlamış ve bitmiştiçliğimizin en güzel zamanı,çocuksu duygular ne zaman bastırılmıştı, her şey bitti sona geldi,vakit geçmeseydi keşke,ama her güzel şeyin sonu olduğu gibi bununda bir sonu olmalıydı ve olmuştu da …Hiçbirşey insanı mutlu etmeye yetmiyordu o an,zaman hızla geçiyordu,ve her şey bitmişti işte…Aradan yıllar geçer ve okulu ziyarete gelirsin,ama senin için o okul eski tadı vermez ne Merve’ler vardır orda ne de ilker’ler hepsi gitmiştir,hocalar değişmiştir,sen eski yerinde değilsindir …o eski cıvıltı yoktur senin için artık ama mutlu görünürsün,her zamanki gibi…İşte böyle daha çooook şey var ama,demiştim ya her güzel şeyin sonu olduğu gibi bununda bir sonu olmalı,ne diyeyim ki daha ne söyleyeyim ki beyaz bir kağıda daha ne yazıyım ki,beyaz bir Kağıt yeter mi ki bizi anlatmaya,son olarak şunu söylemek istiyorum,önemli olan,yıldızların gece olduğunda var olduğunu düşünmek değil,yıldızlarlın,parlamasa bile her an var olduğunu bilmek ve o yıldızları unutmamaktır…unutmayan ve untulmayan yıldızlar her zaman var olacaktır.Tıpkı bizler gibi..

Etiketler:

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.