Bu Dilerseniz aldatma yılı olsun bu konuda o kadar çok yazılar yazılıp çizildi ki bizim burada yazacaklarımız sadece: Aldatmak Hastalık mı ? Kaçamak mı? Sorusuna kısaca bir bakış olsun
Romanlara destan olan bu eylem için Profesörler ne demiş bir bakalım
Aldatmak insan vücudunda maceraperestlik duygusunu en ön plana çıkaran ve adrenelanin salgısını üst düzeye çıkaran bir olgudur
Düşünün evli bir insan kaçamak yapıyor o kadar çok risk varkii bir türlü olaya kendini veremez.
Gözü hep kapıda yada kulağı hep kapı gıcırtısında ama belli bir zaman geldi mi her şeyi unutur
Enteresan ve hadi ya dedirtecek bazı aldatma hikayelerini size aktarayım
Adam gece vakti sevgilisiyle buluşmak için heyecanla kapıda beklemektedir az sonra Apartman kapısı açılır ve kelli felli bir adam sokağa çıkar. Heyecanlı aşık sigarasını yere atar ve usulca adamın daha köşeyi dönmesini beklemeden apartmana dalar asansöre biner ve kata çıkar aynı heyecanla bekleyen kadın aşığı içeri alır.
O esnada kadının kocası tam otobüse binecekken cüzdanını evde unuttuğunun farkına varır tekrar gectiği yollardan evine döner apartmana girer asansörle kata çıkar ve anahtarıyla kapıyı açar salona oaradan yatak odasına geçer gördüğü manzara adamı şok eder ilkönce düşünür ne yapmalıyım usulca salona geçer aşıklar o kadar kendinden gecmişlerdir ki adamı fark etmezler bile salonda çekmeceleri karıştırır ve bulduğu paketi alıp yatak odasına döner karısı bir çığlık atar ve kenara kaçar adam ayağa kalkar kızgın adam elindeki paketi uzatır
Adam pakete bakar şaşkın kızgın koca aç ve iç Aşığın gözleri faltaşı gibi açılır gözünü kızgın kocadan kaçırmadan paketi açar Kaç tane diye fısıldar kızgın koca 2 tane ve her sex ten önce mutlaka prezervatif tak
kızgın adam çıkar gider evden.
Bu işin şanslı tarafı ya medya tamamı bu tür olaylara dayalı olaylarla aldatmayı teşvik etmiyor mu?