Bakterilerle oluşan; bulantı, kusma, ishal ve karın ağrısı gibi yakınmalar ile seyreden bazen ateşin de eşlik ettiği klinik tablo olup dizanteri, kolera ve tifo en önemli tipleridir.

Barsak enfeksiyonu yapan mikroplar genellikle insana Su ve besinlerle bulaşır. Oluşmasında yaş, çevre koşulları, kişisel ve kültürel alışkanlıklar önemli etkenlerdir. Yoksulluk, kalabalık ve Sağlıksız ortamlarda yaşama, kanalizasyon sorunu, temiz su elde etmedeki güçlük, sağlıklı gıda sağlayamama, eğitimsizlik, bağırsak enfeksiyonları gelişiminde kolaylaştırıcı etkenlerdir. Mikrobu taşıyanlar ile temas edenlerde, kalabalık ve uygunsuz yerlerde yaşayanlarda ve sağlıksız su kullananlarda yüksek oranda bağırsak enfeksiyonları görülmektedir. Su dağıtım şebekelerinin ve kanalizasyonların yetersizliği durumlarında salgınlar olabilmektedir. Bulaşmada mevsimlerin de önemi vardır. Sıcak iklimlerde, yaz aylarında bağırsak enfeksiyonları daha sık görülmektedir.

Çoğunlukla mikroplu suların içilmesi veya kirli sularla yıkanmış meyve ve sebzelerin yenilmesiyle ortaya çıkar. Bazen insanlar ishal olup bu mikropları dışkıları ile çevreye yayabilir. Dışkıyla bulaşmış ellerin ağza götürülmesi sonucu da ishal olabilir. Her zaman kullanılan suların sağlıklı olup olmadığını bilmek mümkün olmaz. Doğada, özellikle insan ve hayvan dışkılarıyla kirlenmiş sularda yaşayan, ishal nedeni olabilecek çeşitli mikroplar bulunmaktadır. Bunlar genellikle durgun sularda, kanalizasyonun karıştığı sularda, iyi klorlanmamış içme ve kullanma sularında, özellikle yaz aylarında uzun süre Canlı kalarak çoğalırlar. Bu suların içilmesi veya böyle sularla bulaşmış, sıcak ortamda beklemiş gıdaların, örneğin çiğ sebzelerle hazırlanmış salataların ve meyvelerin tüketilmesi sonucu ishal yapan mikroplar, ağız yoluyla alınarak insanların bağırsaklarına ulaşır. Bunların bir kısmı barsak duvarında iltihap oluşturarak hem barsak hareketlerini artırır, hem de bağırsağa su ve iltihabi hücrelerin geçişine neden olur; bir kısmı da bağırsakta iltihap yapmadan, salgıladıkları toksin denilen zehirli Maddelerin etkisiyle su ve Tuz geçişini artırmak suretiyle ishale neden olurlar.

Gelişmekte olan ülkelerde bağırsak enfeksiyonları, önemli bir halk sağlığı sorunu olup, çocuk ölümlerinin önemli nedenlerindendir. Dünyada bir yılda yaklaşık 3-5 milyar kişi ishale yakalanmakta, bununda çoğunluğunu çocukların oluşturduğu 5-8 milyon kişi ishal nedeni ile ölmektedir.  

BELİRTİLERİ

Dizanteri; “Shigella” adı verilen mikroorganizmaların neden olduğu, kanlı mukuslu ishal, karın ağrısı ve ateşle seyreden bir kalın barsak hastalığıdır. Dizanteride; mikrop bulaşmış yiyecek veya içecek alındıktan 2-5 Gün sonra halsizlik, karın ağrısı ve Sulu dışkılama ile hastalık başlar. Ateş, bazen kusma görülebilir. Hastalık başladıktan 1-2 gün sonra dışkı kanlı ve sümüklü bir hal alır. Günde 10-20 kez bazen 40 kadara varan sayıda sık ve miktarı az dışkılama vardır. Çocuk ve yaşlılarda vücuttan Sıvı kaybına bağlı klinik bulgular görülür. Tansiyon düşüklüğü, bayılma, idrar miktarında azalma veya havale geçirme görülebilir. Dizanteri çok ağır öldürücü olabileceği gibi çok hafif belirtilerle de geçirilebilir.

Kolera; “Vibrio Cholera” isimli bakterinin bağırsaklara yerleşmesiyle ve oluşturduğu toksinlerin etkisi ile hastalık oluşturur. Koleranın ilk belirtisi bağırsak hareketlerinde artma ile ilişkilidir. Karında dolgunluk ve gurultu hissi ile birlikte bunu yumuşak kıvamda bir dışkılama izler. Birkaç dışkılamadan sonra Pirinç Suyu görünümünde, ağrısız, kokusuz dışkılama olur. İshal günde 10-15 ile 20-30 arasında olabilir. İshale kusma eşlik edebilir. Kusma bulantısızdır. Derin halsizlik ve iştahsızlık vardır. Su kaybına bağlı ağız kuruluğu, dudaklarda morarma, gözlerde çökme ve ellerde çamaşırcı eli gibi buruşma olur. Çok kısa sürede vücuttan fazla miktarda sıvı kaybına neden olabilmesi ağır klinik tablolara ortaya çıkar ve zamanında müdahale edilmezse ölüme neden olabilir. 

Tifo; “Salmonella typhi” tipi bakteriler tarafından meydana gelir. Sindirim kanalıyla vücuda giren bakteri mideye ulaşır. Mide asitleri yeterli ise basilin bir kısmı veya tamamı yok edilir. Asit azlığı varsa ve basil fazla sıvı ile alınmış ise mideden kurtularak bağırsağa geçer. Bu olaylardan 10-14 gün sonra hastalık belirtileri başlar. Birinci haftada halsizlik kırgınlık iştahsızlık, ürperti, baş ağrısı, akşamları yükselen 39-40 dereceye çıkan ateş olur. İkinci haftada karın ve koltuk altında kırmızı lekeler çıkar. Dil kurur ve çatlar, ishalden çok kabızlık görülürse ateş devam eder. Tedavi edilmezse kanama, barsak delinmesi gibi hayatı tehdit edici komplikasyonlara neden olabilir. Dördüncü ve beşinci hafta hastalığın gerileme dönemidir. Ateş düşer iştah artar.

Paratifo: Tifoya benzeyen mikrobik bir başka bağırsak hastalığıdır. Tifodan farklı olarak daha çok bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishalle seyreder. Ateş de olabilir. Birkaç günde kendi kendine iyileşebilen enfeksiyon tablosuna neden olur.

TANI

Bakteriyel bağırsak hastalıklarında tanı şüpheli gıda ve Suyun alınıp alınmadığı, yakınımızda başka hasta insanların olup olmadığı sorularına verilecek cevaplarla konulmaya başlar. Büyük abdestte kan olması dizanteriyi akla getirirken, pirinç suyu şeklinde ve bol miktarda ishal tariflenirse kolera ön planda düşünülür. Kesin tanı dışkının laboratuarda incelenmesi ile konur.

PROGNOZ

Bağırsak enfeksiyonlarında olguların çoğu kendi kendini sınırlayıcı olmakla birlikte ciddi hastalık tablosu olabilir. Vücuttan çok miktarda elektrolit ve sıvı kaybı gelişen durumlarda zamanında müdahale edilmezse ölüm meydana gelebilir.

TEDAVİ

Tedavide en önemli yaklaşım ishalle veya kusma ile vücudun kaybettiği su ve minareleri yerine koymaktır. İlk tedbir olarak evde hazırlayacağımız solüsyonları içebiliriz. 1 Litre kaynatılmış soğutulmuş suyun içine 1 tatlı kaşığı sofra Tuzu, 1 çorba kaşığı şeker ve 1 çay kaşığı Karbonat konularak karıştırılır, içilebildiği kadar sık aralıklarla içilmelidir. İshali olan kimselerin düzelene kadar posasız ve yağsız gıdalar alması gerekir. Aşırı su ve tuz kaybı, ağır dizanteri halleri ve kolera şüphesi durumlarında hasta mutlaka hastaneye yatırılmalı ve öncelikle kaybedilen su ve Tuzun yerine konması amacı ile serum verilmelidir. Hekimin gerekli görmesi durumunda uygun antibiyotikler verilir. Antibiyotik tedavisi olguların çoğunda gerekmez, belirli bakterilerin (kolera, tifo ve basilli dizanteri etkeni gibi) enfeksiyonlarında hekim önerisi ile kullanılır.

KOMPLİKASYONLAR

Dizanteride makat çevresi apseleri, makatın dışarı çıkması, idrar yolu iltihabı ve kas güçsüzlüğü gelişebilir. Tifoda nadir de olsa barsak kanaması ve delinmesi gibi sonuçlarla karşılaşılabilir. Çocuk ve yaşlılarda ishaller daha ciddi seyreder. Zamanında müdahale edilmezse sıvı ve minarel kaybına bağlı böbrek yetmezliği ve ölüm görülebilir.

KORUNMA

Temiz su temini, suların klorlanması, atık giderim sistemlerini de kapsayan sağlıklı alt yapı tesislerinin oluşturulması, içme ve kullanma Suyunun temizliğine dikkat edilmesi, gıda hijyenine yönelik önlemlerin alınması, gıdaların pişirilmesi ve saklanması konusunda titizlik gösterilmesi, besinlerin kontaminasyonunun engellenmesi belli başlı genel korunma yöntemleridir.

Ayrıca kişisel hijyen kurallarına dikkat etmeliyiz, el yıkama alışkanlığını çocuklarımıza mutlaka kazandırmalıyız. Sebze ve meyveleri iyi yıkamalıyız. Açıkta satılan gıdaları tüketmemeliyiz. İçme ve kullanma sularının temiz olmasına dikkat etmeliyiz.

HAZIRLAYAN; Dr. Ayşe BUT

KAYNAKLARhttp://www.cdc.gov http://www.yaralibilgiler.net Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyolojisi. Topçu AW, Söyletir G, Doğanay M (ed). İstanbul, Nobel Tıp Kitabevi, 2008, 3. baskı.  

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.