Solunum yoluyla bulaşan bu hastalık bebekleri ve çocukları tehdit ediyor

Dünya genelinde çok sayıda 5 yaş altındaki bebek ve çocuğun pnömokok bakterisine bağlı gelişen zatürre, menenjit gibi hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirdiği belirtildi.Türkiye’de yılda bin 500 çocukluk çağı menenjit vakası bulunduğu tahmin edilirken, bunların yaklaşık 500’üne pnömokok bakterisinin neden olduğu ve bu çocukların bir kısmının yaşamını yitirdiği kaydedildi.Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, pnömokokun, solunum yoluyla bulaşan, bebeklerin ve çocuklukların burun, geniz ve boğazında yaygın olarak bulunan bir bakteri olduğunu söyledi.Okul öncesi çocukların yaklaşık yarısında, okul çocuklarının yaklaşık yüzde 20-30’unda, çocuklu ailelerdeki yetişkinlerin yüzde 20’sinde ve çocuksuz ailedeki yetişkinlerin yüzde 6’sında bu bakterinin mevcut olduğunu belirten Ceyhan, bağışıklık sistemi gelişmediği için mikrobun çocuklarda daha yaygın olarak tutunduğunu vurguladı.Ceyhan, bağışıklık sisteminin zayıfladığı durumlarda pnömokokların, menenjit, zatürre ve orta kulak iltihabı gibi ağır seyreden, kalıcı hasar bırakabilen, hatta ölümlere neden olan hastalıklara yol açabilen tehlikeli bir bakteri olduğunu kaydetti.-‘ZATÜRRELERİN YARISINA NEDEN OLUYOR’-Ceyhan, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya genelinde her yıl 5 yaş altı çok sayıda bebek ve çocuğun pnömokoka bağlı hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirdiğini söyledi.Türkiye’de de bebek ve çocuklarda görülen zatürrelerin yarısına pnömokokun neden olduğuna işaret eden Ceyhan, ‘Yılda yaklaşık bin 500 çocukluk çağı menenjit vakası olduğu tahmin ediliyor. Bunların yaklaşık 500’üne pnömokok bakterisi neden oluyor ve bu çocukların bir kısmı kurtarılamıyor. Ayrıca bakteri etkenli orta kulak iltihaplarının da yüzde 25’ine pnömokoklar yol açıyor’ diye konuştu.-‘KIŞ AYLARINDA ARTIŞ GÖSTERİYOR’-Ceyhan, pnömokok bakterisine bağlı hastalıkların özellikle bağışıklık sisteminin zayıfladığı kış aylarında artış gösterdiğine dikkati çekti.Burun içinde ve boğaz bölgesinde pnömokok bulunan bebek ve çocukların, mikrobu diğer bireylere öksürme veya hapşırma ya da yakın temas yoluyla bulaştırabildiğini ifade eden Ceyhan, pnömokokların özellikle çocukların toplu halde bulunduğu kreş ve Anaokulu gibi yerlerde daha hızlı yayıldığına işaret etti.Ceyhan, hastalığın tedavisinde genel olarak antibiyotiklerin kullanıldığını ancak pnömokokların zaman içinde antibiyotiklere karşı direnç kazandığını kaydetti.-‘EN ETKİN AŞI İLE KORUNULABİLİR’-Pnömokokun neden olduğu hastalıklardan korunmada en etkili yolun pnömokok aşısı olduğunu anlatan Ceyhan, ‘Ülkemizde yeni uygulamaya giren konjuge pnömokok aşısı, ilk 5 yaş içerisindeki çocuklarda özellikle menenjit, zatürre ve orta kulak iltihabına karşı koruyucudur. Pnömokokun 90 civarında tipi var ve mevcut aşının içindeki 7 tip, menenjitlerin yüzde 70-85’inde, zatürrelerin yüzde 20’sinde ve orta kulak iltihaplarının yüzde 6’sında etkilidir’ dedi.Ceyhan, aşının 2 yaşın altındaki çocuklara 2 aylıktan itibaren ve belli bir şemada yapıldığında tekrarının gerekmediğini belirterek, aşının ilk 6 Ay içindeki bebeklere belirli aralıklarla 3 doz ve 12. ayda da 4’üncü dozunun yaptırılması gerektiğini söyledi.Aşının, şu anda ABD, Kanada, Avustralya ve İngiltere gibi 18 ülkede ulusal aşı şeması içerisinde bulunduğunu ifade eden Ceyhan, aşının giderek artan sayıda ülkede ulusal aşı şeması içerisine girdiğini kaydetti.-’65 YAŞ ÜSTÜ RİSK ALTINDA’-Bakterinin, bağışıklık sistemi zayıf, kronik hastalıkları olan 65 yaş üstündeki kişilerde de tehlikeli olduğuna dikkati çeken Ceyhan, pnömokokun özellikle bu yaşlarda zatürreye neden olduğunda ölümlere yol açabildiğini vurguladı. Ceyhan, ‘Astım, böbrek, şeker ve bağışıklığı baskılayan hastalıklarda (dalak yokluğu ya da Kanser hastalarında) ölüme neden olabiliyor’ diye konuştu.Pnömokok aşısının ABD’de rutin uygulamaya girmesiyle birlikte çocuklarda buna bağlı gelişen hastalıklarda ciddi oranda azalma olduğunun tespit edildiğini belirten Ceyhan, ‘Bu bakterinin neden olduğu hastalıkların görülme sıklığı, çocuklarda yüzde 80-90, yetişkinlerde ise yüzde 40-60 oranında azaldı’ dedi.-‘TÜRKİYE’DE GENEL AŞILAMA ORANLARI YÜZDE 93’-Prof. Dr. Ceyhan, Türkiye’nin özellikle son 2 yıl içinde yapılan çalışmaların ardından gelişmiş ülkelerdekine benzer modern bir aşı takvimine kavuştuğunu belirterek, ‘Ülkemizde 2 yıl içinde aşıya ayrılan bütçe yaklaşık 10 kat arttı ve genel aşılama oranları yüzde 80’den yüzde 93’e çıktı’ diye konuştu.Sağlık Bakanlığının aşı konusunda çok duyarlı olduğunu ifade eden Ceyhan, Türkiye’de uygulanan aşı takvimindeki başarının önümüzdeki 5 yıl içerisinde çok daha iyi anlaşılacağını savundu. Ceyhan, ‘Türkiye’nin aşılama konusundaki başarısına 1998’den beri çocuk felcinin görülmemesi ve yıllık kızamık vaka sayısının 50 binden 3’e düşmesi çok önemli bir örnektir’ dedi.Yakın gelecekte başta pnömokok olmak üzere başka aşıların da ulusal aşı şemasına eklenebileceğini belirten Ceyhan, ailelere öncelikli olarak ulusal aşı şemasında yer alan ve Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz uygulanan aşıları, bu şema dışında yer alan aşıları ise maddi durumları uygunsa yaptırmalarını önerdi.-‘AŞININ MALİYETİ ÇOK YÜKSEK’-Sağlık Bakanlığı yetkilileri de aşının maliyetinin çok yüksek olduğunu ve şu anda aşı takvimi içinde bulunmadığını belirttiler.Bir kişi için aşı maliyetinin çok yüksek rakamlar olduğunu ifade eden yetkililer, aşının programa alınabilmesi için maliyetin uygun rakamlara düşmesi ve bu konuda Maliye Bakanlığının aşı için ayırdığı bütçeyi artırması gerektiğini kaydettiler.Yetkililer, şu anda bu aşıyla ilgili çalışmalar yapıldığını ancak aşının takvime alınmasının şu an için söz konusu olmadığını bildirdiler.AAKaynak: http://www.haberturk.com/haber.asp?id=57667&cat=220&dt=2008/02/25

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.