Bugün Dünya Ruh Sağlığı Günü Türkiye’de her beş kişiden biri ruhsal Sağlık problemi yaşıyor. Buna karşın hem psikiyatr, hem de yatak sayısı yetersiz ve Türkiye ruh sağlığı yasası olmayan tek Avrupa ülkesi.doktor VE YATAK SAYISI YETERSİZTürkiye’de 6 bin yatak, 1200 psikiyatr olduğunu söyleyen İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri dalı öğretim üyesi Dr. Alp Üçok, “Bu olması gerekenin onda birinden az. Norveç’in nüfusu Türkiye’nin onda biri ama bu ülkedeki yatak sayısı Türkiye’yle aynı” dedi.RUH SAĞLIĞI YASASI YOKAraştırmalara göre her 5 kişiden birinin ruhsal sağlık sorunu var. Ancak Türkiye, ruh sağlığı yasası olmayan tek Avrupa ülkesi. Uzmanlar, yasal çerçeve olmadığı için hasta hakları ihlallerinin de arttığına dikkat çekiyor.Türk Psikiyatri Derneği Başkanı Dr. Şahika Yüksel, “Ruhsal sorunları olanlar ikinci plana itiliyor. Bu kişiler kendi haklarını savunamadıklarından onlar için mutlaka bir ruh sağlığı yasası gerekiyor” derken, 5 yıldar ruh sağlığı yasası üzerinde çalıştıklarını ifade eden Dr. Üçok ise “Hastanın hakları nelerdir, devletin sorumlulukları nelerdir? İşte tüm bunların belirleneceği bir yasa çıkması için uğraşıyoruz” dedi.TEDAVİ ÜCRETLERİ YÜKSEKRuhsal sağlık sorunlarının tedavi ücretleri de oldukça yüksek. Maddi açıdan psikiyatra gidecek gücü olmayanlar, bu alanda uzmanlaşmış hastanelere başvurmak zorunda. Ancak birçok kişi “damgalanacağı” endişesiyle bu hastanelere gitmek istemiyor.Dr. Üçok, “Ciddi psikiyatrik sorunu olanların önündeki en temel engel tedavinin hastanenin duvarlarıyla sınırlı olması. Hasta ağır döneminde hastanede yatıyor, çıktığında sahiplenilmiyor. Ayrıca herkesin Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne ya da İstanbul Tıp Fakültesi’ne veyahut Hacettepe’ye gitmesi mümkün değil. Yoğun talep bu hastanelerdeki ekiplerin kapasitelerini olumsuz etkiliyor” dedi.RUH HASTALARI NEDEN DIŞLANIYOR?Şahika Yüksel’e göre bu korkularımız toplumsal:”Genellikle güce merakımız var, güçlü insanlardan korkuyor, dediklerini yapıyoruz. Hatta sözlerinden çıkamıyoruz. Güçlü olmayanlara ise enerjimizi sarf etmiyoruz, onları çürük olarak bir kenara ayırabiliyoruz. Bu bazen beyaz-siyah olabiliyor, bazen heteroseksüel-homoseksüel olabiliyor, bazen de ağır ruh hastası olan-olmayan olabiliyor.”Yüksel’e göre işin kötü tarafı bu tip önyargıların toplumda olduğu kadar sağlık çalışanları arasında da yaygın olması.Hastalara yönelik ön yargıların aşılması için çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Bunların başında ise ruh sağlığı yasası geliyor. Ruhsal hastalıklar alanında çalışan 18 derneğin oluşturduğu Ruh Sağlığı Platformu hükümetten bir an önce bu konudaki düzenleme ve yetkileri netleştiren yasayı çıkarmasını istiyor.NTV / Sibel GÜNEŞhttp://www.haberturk.com/haber.asp?id=2592&cat=220&dt=2006/10/10

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.