Yattıktan kısa bir süre sonra bacaklarda ortaya çıkan gerginlik, uyuşma, batma, yanma ve iğnelenme gibi bir rahatsızlık biçimde ifade edilen bir yakınmadır.
Soru: Bu hastalık genelde hangi yaş grubunda görülür?Yanıt: Çoğunlukla yaşlılarda görülür. Fakat orta yaş grubunda da sıkça görülür. Polikliniklere huzursuz bacak sendromu şikayeti ile gelen genç hastalarda vardır.
Soru: Bu hastalık kalıtsal mıdır?Yanıt: Tam kanıtlanmamış olsa da kalıtsal olduğu yöndeki görüşler ağırlıktadır.
Soru: Huzursuz bacak sendromuna sebep olan veya ilişkili olan hastalıklar var mıdır?Yanıt: Şeker hastalığında, demir eksikliği anemisinde (kansızlıkta), bazı sinir hastalıklarında (periferik nöropati), bazı Kanser türlerinde huzursuz bacak sendromuna ait belirtiler görülür.
Soru: Hastalığın belirtilerini çok kısa olarak sıralar mısınız?Yanıt:1- Yattıktan sonra bacaklarda ortaya çıkan gerginlik, uyuşma, batma, yanma, iğnelenme gibi belirtiler.2- Hastalarda bu belirtileri gidermek için yatarken daime bacaklarını hareket ettirme gereksinimi vardır.3- Hastalar yukarıdaki belirtilerden kurtulmak için daima kalkıp yürüme ihtiyacı duyarlar ve hastalarda uyku bozukluğu oluşur.
Soru: Huzursuz bacak sendromunun uyku ile ilişkisi nedir?Yanıt: Huzursuz bacak sendromu, uyku ile ilişkili hareket bozukluğu hastalıkları arasında yer alır. Uyku, fizyolojik ve geçici bir bilinçsizlik durumudur. Hareket bozukluklarının büyük çoğunluğu, uykuda kayıp olur. Örneğin; tik, el titremeleri… vs. uykuda olmaz. Fakat bazı hareket bozuklukları, sadece uykuya geçerken veya uyku esnasında görülür. Huzursuz bacak sendromu, uykuda görülen bir hareket bozukluğudur.
Soru: Hastalığın sebebi nedir?Yanıt: Hastalığa sebep olan şeker hastalığı, Kansızlık gibi bir nedenin olmadığı esansiyel tip dediğimiz tipte, beyinden dopamın denen Maddenin eksikliği sorumlu tutulur. Günümüzde kabul gören görüş budur.
Soru: Bu maddenin eksikliği uykusuzluk mu yapar?Yanıt: Beyindeki bu maddenin eksikliği, bacaklarda yukarıdaki saydığımız belirtileri yapar. Bu hareket bozukluğuna bağlı huzursuzluk, kalkıp dolaşma gereksinimi uykusuzluğa sebep olur.
Soru: Huzursuz bacak sendromu teşhisi konan hastalara, hastalığı doğrulamak için hangi testler yapılır?Yanıt: Hastalığın belirtilerine sebep olan şeker hastalığı, Kansızlık, sinir harabiyetleri… vs gibi hastalıklarda, bu hastalıklara ait belirtiler muayenede saptanır ve bu hastalıkların teşhisine yönelik testler yapılır.
Huzursuz bacak sendromunun büyük bir çoğunluğunun altında başka bir hastalık yatmaz. Bu tipe esansiyel tip denir. Yukarıda bahsettiğim gibi esansiyel tipin ailesel özelliği vardır. Muayenesinde herhangi bir bulguya rastlanmaz. Deneyimli bir hekim hastanın anlattıklarına ve tecrübelerine göre hastalığın tanısı koymaya çalışır. Bu hastalıkta, birçok büyük merkezde uyku EEG’ si çekilerek, bacaklara bağlanan elektrotlarla uykuda oluşan hareket bozukluğu tespit edilmeye çalışılır. EEG beyin elektro ensefalografisidir. Beynin fonksiyonlarını bilgisayara veya Kağıt üzerine yazdırmaya yarayan bir tanı aletidir. Bunun dışında huzursuz bacak sendromuna benzer belirtiler verebilen diğer hastalıkları elemek için hekim gerek duyarsa laboratuar, MR, EMG… gibi bir çok tetkik yapılabilir.
Soru: Bu hastalıkta tedavi nasıl yapılır?Yanıt: Tedavide başarılı olmak için bu hastalığın tanısını doğru koymak gerekir. Hastalığa yol açan başka bir neden varsa öncelikle bunun tedavisi yapılır. Esansiyel dediğimiz tipte, hastalığa sebep olduğu düşünülen, beyindeki eksik maddeyi yerine koymak için bu maddeyi içeren ilaçlar yatmanda önce verilir.
Hastalığın sonucunca oluşan uyku probleminde tedavisinin yapılması gerekir. Ayrıca Depresyon bu hastalığa olumsuz etki yapar. Hastalığın daha fazla hissedilmesine neden olur. Bundan dolayı hastada depresyon durumu varsa bununda tedavisi yapılmalıdır.
Soru: Tedavide başarı oranı nedir?Yanıt: Doğru teşhis ve tedavide genelde hastalar rahat ederler. Fakat bazen ilaçtan fayda görmeyen hastalarda olabilir. Bu hasta grubu için alternatif ilaçlar günümüzde mevcuttur. İlaçları uygun doz ve zamanda kullanan hastaların şikayetleri azalır veya tamamen yok olur.
Doç. Dr. Serdar DağNörolog