Çoğu kez stres, aşırı kahve içimi veya Alkol dozunun aşılması gibi gerekçelere dayandırılan ritim bozuklukları, kalp hastalıklarının habercisi olabilir. Kalp ve damar hastalıkları, dünyada ve ülkemizde en sık görülen ölüm nedeni. Türkiye'de her 2 kişiden 1'i kalp ve damar hastalıkları yüzünden sevdiklerini erken terk ediyor.Kardiyoloji Uzmanı Uzm. Dr. Metin Gürbüz, insanların, ‘Sinüs ritmi' denilen bir atım ritmiyle doğduklarını, bu ritmin Dakikada 60 ile 100 arasında olduğunu söyledi.Kalp atımlarının düzensiz olması halinde ortaya ritim bozukluklarının çıktığını dile getiren Gürbüz; "Bu, ciddi bir problemdir. Farklı düzeylerde ritim bozuklukları vardır. Bunlardan en sık görüleni de insanlarda ‘artriyal fibrilasyon' dediğimiz kalp kulakçıklarının düzensiz atması nedeni ile ortaya çıkandır.Türkiye'de yaklaşık yüzde 3 oranında görülüyor ki bu ciddi rakamdır. Bir kişiye kalp ritim değişikliği tanısı konulursa, hiç vakit kaybetmeden tedavi yoluna gidilmelidir. Çünkü kalp ritim bozukluğunun en önemli riski, inme denilen hastalık. Kalp atımları düzensiz olduğu takdirde kalp içerisinde kan akımının normal boşalması sağlanamadığından kan akımında tıp dilinde 'staz' diye adlandırılan bir durağanlık oluşuyor. Bu da pıhtılaşmayı artırıyor. Pıhtılaşma artınca da inme riski o oranda artıyor.' dedi.Kalp krizi ya da inme için birden fazla risk faktörüne sahip kişilerin, yaşam tarzında risk düzeyinizi azaltacak değişiklikler yapmak zorunda olduğunu kaydeden Uzman Dr. Metin Gürbüz; sigara, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, beslenme tarzı ve fiziksel aktivitenin riski artırdığını belirtti.