Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Çelik, Kara Üzümün, koroner kalp hastalıkları ve Kanser gibi ölüm oranı yüksek hastalıkları önlediğini ve bu hastalıkları tedavi edici özelliği olduğunu söyledi.
Doç. Dr. Hüseyin Çelik, kara üzümün kabuklarında bulunan ve fitoaleksin grubu bileşiklerinden olan 'resveratrol'ün kanser oluşumunu engellediğini, düşük yoğunluktaki yağlı bileşiklerin okside olarak kılcal damarlarda birikmesini engelleyerek kalp krizi riskini azalttığını belirterek, "Antioksidant olarak görev yapan resveratrol, nemli bölgelerde yetişen ve renkli olan üzümlerin kabuk kısımlarında bol miktarda bulunmaktadır. Dolayısıyla Karadeniz Bölgesi'nde yetişen kara üzümlerde bu Madde bol miktarda mevcuttur" dedi.
Kara üzümün yüksek şeker içeriği dolayısıyla kalori değeri fazla olan bir besin maddesi olduğuna değinen Doç. Dr. Hüseyin Çelik, "Beslenme değerini oluşturan maddelerin niteliği ve miktarı taze veya işlendikten sonra dönüştüğü ürüne bağlı olarak değişmektedir. Bazı karaciğer hastalıkları ve kansızlığın tedavisinde de etkili olan kara üzüm, içerdiği meyve asitleri ve lifli yapısından dolayı mideye zarar vermeden böbrek ve bağırsak sisteminin çalışmasını düzenler, kanın temizlenmesine de yardımcı olur" şeklinde konuştu.
İçerdiği besin maddeleri sayesinde güzellik iksiri olan ve zayıflama rejimlerinde kullanılan üzümün gerçek bir beyin besini olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Hüseyin Çelik, "Öğleden sonra yenilecek bir salkım üzüm veya içilecek bir bardak üzüm suyu, vücudu ve beyin hücrelerini zindeleştirmektedir. Bir kilo üzüm, bin 150 gram süt, 390 gram et, 300 gram Ekmek ve bin 200 gram patatese eşdeğer sayılmaktadır" diye konuştu. Çelik, özellikle nem oranı yüksek Karadeniz Bölgesi'nde yetişen kara üzümün kabuklarıyla beraber tüketilmesinin önemine işaret ederek, "Böylece kabuklardaki resveratrol maddesinden insan vücudu çok daha fazla miktarda yararlanacaktır" dedi.
"Sonuç olarak üzüm, güzellik iksiri, gerçek beyin besini ve zayıflama rejimlerinin ana ürünüdür" diyen Çelik, "Daha da önemlisi renkli üzümlerin kabuklarında bulunan resveratrol maddesi kansere karşı savaşmakta, antioksidant görevi sayesinde yağlı bileşiklerin kılcal damarlarda birikmesini engellemekte yani antikoagulant olarak davranmakta veya Aspirin gibi kanı sulandırarak koroner kalp hastalıklarına karşı insanları korumaktadır" dedi.
Doç. Dr. Çelik, şifa kaynağı olan üzümün diğer faydalarını ise şöyle sıraladı:
– Amino asitler, B vitaminleri (B1, B2), Mineraller, potasyum, Magnezyum ve demir içerdiği için bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. – İçerdiği doğal fruktoz sayesinde vücudun harcadığı enerjinin kısa sürede depolanmasını sağlar.
– Bünyesindeki magnezyum insanın iş verimliliğini arttırır.
– Bünyesindeki asitler (tartarik, sitrik, malik, süksinik, fumarik, pyruvik, oxaglutarik, gliserik, glikolik, dimetil-süksinik, shikiminik ve guinik asit) mideye zarar vermeden böbrek ve karaciğerin çalışmalarını hızlandırır, bu çalışmaları destekler.
– Yağların erimesine yardımcı olur.
– Vücudu virüslere karşı dirençli hale getirir.
– Kabuk ve çekirdekleri bağırsak metabolizmasını hızlandırır.
– Cildin taze ve temiz bir görünüm almasını sağlar.
– İçerdiği bioflavonoidler sayesinde C vitamini aktivitesini arttırır.
– Alerji ve kireçlenmelerde iltihap oluşumunu engeller.
– Besinlerin parçalanması sonucunda oluşan serbest radikallerin kılcal damarların duvarlarına saldırmasında güçlü bir antioksidant görev üstlenerek düşük yoğunluktaki lipoproteinlerin (LDL) kılcal damarlarda birikmesini engeller.
– Hücrelerde değişim sonucunda tümör oluşumuna izin verebilecek hücre için Moleküller üzerine serbest radikallerin saldırısını bloke eder ve sonuçta kanser oluşumunu engeller." iha