Meme ameliyatlarında doğru bilen bazı yanlışlarla ilgili bilgi veren Estetik Plastik Cerrah Doç Dr. İbrahim Aşkar, “Meme büyütme ameliyatı meme gelişimini tamamlamış her yaştan kadına rahatlıkla uygulanabilmektedir. 17-20 yaşlar arasındaki kızlarda bile meme büyütme ameliyatı yaptıranlara rastlanmaktadır. Yaklaşık 100 yıllık geçmişi olan meme büyütme ameliyatlarında bazı riskler sözkonusudur. Bu nedenle iyi bir planlama ve gerçekçi beklentiler Ameliyat sonrası mutlu son için son derece önem arzetmektedir” dedi.

Estetik ameliyat olan meme büyütme ameliyatlarının silikon protezlerle gerçekleştirilebildiğini kaydeden Aşkar, “Zaman zaman değişik materyallerden protezler üretilmiş olsa da en az riskli olanı silikon protezlerdir. Meme protezi isteyen kadınlar genellikle Sütyen numarasına (85 v.b.) göre isteklerini belirtmektedir. Bu numara göğüs kafesinin genişliğini belirtmekte olup, protez konulduğunda bu numarada bir değişiklik olmayacak, ancak sütyenlerin “cup size”ı diye adlandırılan ve A, B ve C harfleri ile belirtilen meme boyutunu ifade eden kısımlarında değişiklik olacaktır. Değişik Hacim ve şekilde olan protezler hastanın isteğine uygun olarak doğal görünümü bozmayacaksa tercih edilmektedir. Seçilecek protezin büyüklüğü ve şekli göğüs kafesi genişliği, meme dokusu, hastanın boyu ve daha birçok faktöre bağlı olarak belirlenmektedir. Yine ameliyat sırasında prova protezleri ile protezin büyüklüğü kontrol edilmektedir. Ancak yapılacak ameliyatta memenin sarkık olup olmadığı, meme derisinin protez için genişlemeye toleransı da dikkate alınmalıdır. Yapılacak cerrahi girişim sırasında meme derisinde fazlalık varsa, mutlaka bu çıkarılmalı ve istenilen dik göğüslere ulaşılabilsin; yada deri genişlemeye fazla uygun değilse, protez buna uygun seçilmelidir” dedi.

Aşkar, ayrıca “Kırk yaşın üstündeki kadınlarda ailevi meme kanseri hikayesi varsa, mutlaka mamografi ile inceleme yapılmalıdır. Meme büyütme ameliyatı sonrası geçici şişlik ve ağrı görülebilir. Meme uçlarında uyuşukluk da görülebilmektedir.

Ayrıca kanama, iltihap (enfeksiyon), dikişlerin açılması, protezin belirginleşmesi, dikişlerin altında Sıvı toplanması gibi problemler ortaya çıkabilir. İltihap tedavi edildğiğ halde ortadan kaldırılamamışsa, protezin değiştirilmesi en doğrusudur. Bunun yanı sıra haftalar geçtiği halde dikişlerden akıntı oluyor, dikişler kapanmıyorsa, protez bu aradan görünüyorsa, yine protezin değiştirilmesinde protez değiştirilmelidir. Halk arasında dedikodu şeklinde söylenegelen ‘silikon Kanser yapar’, ‘gebeliğe engel olur’ ve ‘süt vermeyi zorlaştırır’ gibi inanışların gerçeklikle bir ilgisi yoktur. Yapılan araştırmalarda protez konan kadınlarda meme kanserine daha az rastalnmıştır” şeklinde konuştu.

Meme protezlerinin zarar görmesiyle ilgili olarak da Doç Dr. Aşkar, “Herhangi bir baskı uygulama protezlere zarar veremez. Trafik kazaları ve yüksekten düşmeler protezin yırtılmasına neden olabilir. Zarar gören protez mutlaka çıkarılmalı, hastanın isteğine bağlı olarak yenilemelidir. Protez konulmuş memesi olan kadınlar muayene sırasında protezlerini doktora bildirmelidir” dedi.

Aşkar son olarak “Meme büyütme ameliyatı son derece iyi ve kalıcı sonuç veren kadının psikolojisini düzelten ve kendine güvenini arttıran estetik bir ameliyattır. Unutulmamalıdır ki, bu ameliyatlar mutlaka estetik plastik cerrahi uzmanlarınca yapıldığında daha az riskli ve daha güvenli olabilmektedir” şeklinde konuştu.(iha)

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.