Kanserleşme olasılığı oldukça düşük olması nedeniyle "iyi huylu" olarak kabul edilmesine rağmen Miyomlar, kadınların korkulu Rüyası. Jinemed Sağlık Merkezleri Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Teksen Çamlıbel, Miyomu Mynet okurları için yazdı.
Miyomlar özellikle hamilelik yaşayan anne adaylarında daha sık görülür. Hamilelik döneminde yapılan ültrason muayenelerinde her 100 kadından dördünce miyoma rastlanır. Peki, "iyi huylu" olarak bilinen miyomlar karşısında ne yapmak gerekir?
Miyom, bir hastalık mıdır?
Miyomlar, rahimden kaynaklanan ve Kanser olmayan iyi huylu tümörlerdir. Rahim bir kas kütlesidir ve bu kas dokusundan çıkan tümörlere miyom adını vermekteyiz. Rahimde bu kas kütlesi tabiat tarafından doğum esnasında kasılıp, çocuğu rahimden dışarı atmak için gereklidir.
Kimlerde miyom vardır?
Miyomlar kadın hastalıklarının en sık olanlarından biridir. Tahminlere göre bütün kadınların yüzde 20'sinde ve 35 yaş üstü kadınların yüzde 40'ında miyom bulunmaktadır. Bunların büyük çoğunluğunda hastanın hiçbir şikayeti yoktur ve sadece elle muayenede veya ültrason muayenesinde ortaya çıkarlar.
Miyomlar, nasıl karşımıza çıkar?
Miyomlar rahimden çıktıkları zaman ya rahmin dışına doğru büyürler veya rahmin duvarının içinde kalırlar yahut da rahmin içine yani adet olunan, kanayan rahim içi boşluğuna doğru büyürler. Bu miyom tiplerinden rahmin dışına doğru büyüyeni genellikle pek şikayet vermez ancak çok büyük oldukları zaman anlaşılabilirler. Rahmin içine doğru büyüyenler ise çok küçükken dahi adet kanama düzensizlikleri yaratarak hastayı uyarırlar. Rahim duvarı içinde kalanlar ise adet esnasında şiddetli ağrılara yol açabilirler.
Miyomların ne gibi belirtileri vardır?
Miyomlarda idrar torbasına baskı olabilir ve idrar sıklığı şikayeti olabilir. En sık rastlanılan şikayet ise adet kanamalarının artması ve uzamasıdır. İki adet arası fazladan kanamalar genellikle miyomlarda pek görülmez. Miyomların yarattığı bu kronik uzayan adet kanamalarından dolayı genellikle hastalarda Kansızlık durumu mevcuttur. Miyomlar ayrıca kasık ağrıları, ilişki sırasında ağrı, adet sırasında ağrı ve devamlı bel ve ön bölge ağrısı gibi şikayetlere de yol açabilirler. Ama yine unutulmamalıdır ki miyomların yaklaşık yüzde 50'sinin çoğunda hastanın hiçbir şikayeti yoktur ve tesadüfen bulunurlar.
Miyom tanısı nasıl konur?
Miyomların kesin bir oluşum nedeni yoktur. Ama genellikle aileseldirler yani miyomu olan bir kadının annesinde, kardeşinde veya anneannesinde miyom olma şansı yüksektir. Miyomlar genellikle iyi huylu tümörler demiştik. Nadiren hızla büyüyen ve ağrı uyandıran bazı miyomlarda kanserleşme riski fazla görülmüştür. Ama bütün miyomları düşünürsek miyomlardan kanser olma şansı yüzde 5'in daha altındadır ve bu yüzden miyomlara yaklaşım genellikle bunların kanserle ilgisi yokmuş gibidir.
Miyomun büyümesi mümkün mü?
Miyomların büyümesi kadınlık Hormonu diye adlandırdığımız östrojenlerle birlikte olur. Yani vücutta östrojenin arttığı durumlarda örneğin tüp bebek tedavilerinde veya gebeliklerde miyomlar büyür, östrojenin azaldığı durumlarda da örneğin menopoz sonrası küçülür ve büyümeleri durur. Bu yüzden miyomlu hastalara genellikle östrojen içeren tedaviler verilmemektedir.
Gebelerde miyoma rastlanırsa nasıl bir yol izleniyor?
Gebe hasta doktora ilk defa gittiğinde bir miyom bulunursa miyomun yeri, büyüklüğü ve geçmişte yaptığı şikayetlerle ilgili olarak gebeliğin devam edip, etmemesine karar verilir. Miyomlar gebelikte büyüyebilirler ve bu büyüme özel bazı durumlarda aşırı hale gelerek, miyomun içindeki dokuların ölmesine yol açabilir.
Miyom büyümüş ise bu durum gebe için riskli mi?
Evet, hızlı büyüyen miyom, kan damarları besleyememektedir. Bu durum aynı kalpteki kalp krizi ağrısı gibi rahimde de ağrı yaratabilir ve hastalar zaman zaman böyle şiddetli ağrılarla gebelik esnasında hastaneye başvurabilirler. Miyomun dejenerasyonu (bozulması) diye adlandırdığımız bu olayda genellikle tıbbi yaklaşımla çözmek mümkündür. Nadiren gebelik sırasında Ameliyat gerekir ki bu durumda da erken doğum ve düşük riski ameliyattan dolayı artmıştır. Bunun için gebelikte miyomlara mümkün olduğu kadar dokunulmamalıdır ve takip edilmelidir.
Her gebede miyom belirtileri aynı mıdır?
Gebelikte miyomların yüzde 80'inde bir değişim gözlenmez. Bu anlattığımız şikayetler yüzde10'undan daha az bir grupta oluşur. Bunun için bir gebede miyom görüldüğü zaman hiçbir şikayet yokken gebeliği sonlandırmak gerekli değildir.
Miyom, kısırlığa neden olur mu?
Miyomlarla kısırlık arasında bir bağlantı sürekli olarak tartışılmaktadır. Biz tüp bebek uzmanları olarak bu konuda özellikle çok geniş araştırma ve çalışmalar yapmış bulunmaktayız. Günümüzde varılan nokta şudur ki: “Miyomlar genellikle kısırlığa neden olmazlar.” Ancak miyomlar, rahmin bebeğin büyüyeceği iç boşluğunun şeklini değiştirecek bir haldeyse ve hastada da çocuk sahibi olamama sorunu varsa bu tarz miyomların rahmin içine aşağıdan girilerek, ‘operatif histereskopi' denilen bir yöntemle kesilip, alınmaları gebelik şansını arttırmakta, düşük şansını azalmaktadır. Bu durum özellikle tüp bebek yaptırmak isteyen hastalarda önemlidir ve bu hastalarda rahmin içine doğru büyüyen miyomların alınması bir kural haline gelmiştir.
Miyomun alınması şart mıdır?
Rahim duvarının içinde olan veya rahim dışına doğru büyüyenlerde, miyomun boyu 5 cm'in üzerinde ise yine bu miyomların alınması önerilmektedir. Fakat dediğimiz gibi bu durum ancak çocuk sahibi olmakta zorluk çeken yani infertilite (kısırlık) dediğimiz olgular için geçerlidir.
Miyomların, küçülme ya da kaybolma ihtimali var mı?
Miyomların östrojenlerle büyüdüğünü söylemiştik. Dolayısıyla östrojenin az olduğu menopoz sonrası yıllarda miyomlar küçülmekte ve artık bir sorun teşkil etmemektedirler. Bunun için menopoza çok az kalmış insanlardaki miyomlarda şikayet olsa dahi bir süre bekleyerek menopozun gelmesini beklemek ve ondan sonra bunun küçülmesini izlemek daha doğru bir yaklaşım olarak görülmektedir.
Miyomun tedavisi nedir?
Daha önce de belirttiğim gibi miyomların yüzde 50'sinin çoğunda bir şikayet yoktur. Kısırlık, şiddetli adet kanaması, uzayan adet kanamaları, idrar sıklığı veya kasık ağrıları yoksa hiçbir şey yapmamıza gerek yoktur ve bunları 6 ayda bir takip etmemiz yeterlidir.
Kimler için miyom ameliyatı zorunludur?
Premenopoz dediğimiz yıllarda büyümekte olan miyomlarda çoğu kez menopoza ulaşamadan hastanın şikayetleri ve kanamaları çok arttığı için ameliyat gerekli olmaktadır. Ama miyomların büyüklüğü 7–8 cm'e geldiği zaman ise hiçbir şikayet vermeseler de alınmalarında fayda vardır. Ayrıca hızlı büyüyen miyomlarda nadir de olsa kanserleşme riski olduğu için bunların da alınmasına Sıcak bakmaktayız.
Bunun dışında kısırlık sorunu olanlarda rahmin içine doğru büyüyen miyomların alınması ve 5 cm üzerindeki miyomların da çıkartılmasında fayda görülmektedir.
Miyom, rahimde bir ya da daha fazla mıdır?
Miyomlar genellikle birden çok olur ve miyom ameliyatı esnasında hekimin bunları tek tek alması uzun, zor ve kanamalı bir iş olmakla birlikte tabiî ki rahmin korunması gereken durumlarda yapılmalıdır. Ben kendi pratiğimde aynı hastadan 40 tane miyom çıkarttığımı bilirim. Dolayısıyla menopoz öncesi yıllarda ki hastaların miyomlarında genellikle sadece miyomların alınması yeterli bir tedavidir. Ama ailesel bir sorun olan miyomların alınması durumunda gelecekte tekrar yeni miyomların çıkma şansının ve hastanın bu yüzden ameliyat olma şansının da yüzde 20'lerde olduğunu belirtmekte fayda vardır.
Bazı durumlarda rahmin alınması da gerekiyor mu?
Bu konuda bazen son kararın hastaya bırakılmasını tavsiye ederim. Bazı hastalar rahimlerinin alınmasını tercih etmekte yeni ameliyat ihtimallerini göze almak istememektedirler. Ama hasta ailesini tamamlamış ve menopoza da az seneler kalmışsa miyomların değil de rahminin alınması daha doğru bir yaklaşım olarak görülmektedir. Menopoz sonrası miyomlarda ise herhangi bir değişme yoksa ameliyat gerekli değildir