Zararları saymakla bitmeyen sigarayı bırakmanın en önemli püf noktalarından biri doğal beslenmeye geçmektir…
Rafine ve hayvani gıdalar ağırlıklı bir beslenme biçimi vücuttaki asiditeyi artırır. Gerginlik ve sinir bozukluklarında vücudun sigara istemesi ise vücut asiditesinin artmasıyla ilişkilidir. Aynı şekilde rafine gıdalar da yaptıkları asidite ile gerginlik ortamında olduğu gibi vücudun kimyasal bileşiminde nikotin arzusu uyandırmaktadır; oysa doğal gıdalar vücudu alkalileştirir ve sigara ihtiyacını azaltır.
Demek ki sigarayı bırakmada yardımcı olacak önemli bir etken de doğal beslenmedir. Aynı zamanda doğal gıdalar, kepek ve lif içerdiği için sigara bırakıldıktan sonra kilo alma sorunu da ortadan kalkacaktır. (Genelde sigarayı bırakanlar birşeyler yeme ihtiyacı hissederler. Yenecek bu şeylerin kepekli ve lifli olması halinde kilo alma da çok az olur veya olmaz.) Bilinçli bir insanın vücuduna en iyi bakma yolu öncelikle neleri, nasıl yemesi gerektiğini bilmesinden geçer.
Dünyaya hakim olan çağdaş, rafine beslenme tarzı bırakılıp doğal gıdalarla beslenmeye geçmek birçok hastalıkta olduğu gibi sigaranın bırakılmasında da en önemli etkendir. Rafine gıdalardan doğal gıdalara geçilmesiyle vücutta asitlenme azalacak ve sigaraya ihtiyaç duyulmayacaktır. Yazımızda önce kısaca rafine gıdalar ve onun yerini alması gereken doğal alternatiflerini gördükten sonra sigarayı bırakmak için bir yöntem göreceğiz. Piyasada bulunan, kepeğinden ayrılarak beyaz unla yapılan her gıda vücudu yoran ve içerdikleri kimyasal Maddelerle asitlendirici niteliğe sahip olduğu için, (ekmek, simit, makarna, börek, kek vb.) alternatifi Buğdayı doğal haliyle öğütüp elde edilen unla yapılan ekmeği ya da bulgur veya haşlanmış kepekli Buğday yemektir. Aynı şekilde beyaz pirincin kepeği alınınca neredeyse bütün besleyici değerini yitirir ve vücudu yoran, pekliğe yolaçan asitlendirici bir madde haline dönüşür. Çözüm birtakım Sağlıklı gıda dükkanlarından kepekli pirinci alıp yemektir. Her türlü gazoz, renkli ve kolalı, içecekler, çay, kahve vücudun asitlenmesine neden olan diğer etmenlerdir. İçerdikleri çeşitli kimyasal katkılar, gıda boyaları vb. maddelerle birçok hastalığa da yol açan bu tahripkar maddeler derhal bırakılmalıdır. Su, maden suyu, şifalı Bitki çayları ise normalin çok üzerinde mangan gibi toksik bir madde içerdiği için, ortaya çıkardığı fizyokimyasal semptomların başında beyin fonksiyonlarında bozukluklar, mangan deliliği , pankreası tahribi ve mide usaresini kurutarak gerginlik ve asiditeye yolaçan çayın yerini almalıdır. (Aynı etkinin kahve ile olacağı da tereddütsüzdür.) Piyasada satılan sirke, salça, hazır çorba, puding gibi kimyasal maddeler içeren gıdalar vücuda girdiğinde ise Akyuvarlar bir mikrop saldırısında olduğu gibi artmaktadır. Vücudu besleme yerine zarar veren bu maddeler Asit artmasının diğer bir sebebi olup alternatifleri doğal sirke, salçalar, çorbalar ve meyvelerdir. Beyaz şeker ve türevleri ise beyaz Tuz gibi hem granüle edilirken hem de beyazlatılırken çeşitli kimyasal işlemlerden geçerek vücuda yabancı hale gelirler. Beyaz Tuza alternatif doğal tuzdur. Şeker ise her tür gıdada bakliyat, meyve ve sebzede glikoz, fruktoz, sakkoroz gibi en doğal halleriyle zaten mevcuttur. Beyaz şeker ve türevleri olan reçel, çikolata, dondurma, lokum, pişmaniye v.b gıdalar çabuk ekşidiği için sindirim sistemini bozan ve vücudun asitlenmesine yolaçan ölü gıdalardır. Aynı şekilde tereyağ, margarin ve rafine Sıvı yağlar da çeşitli kimyasal ve toksik maddeler içerdikleri ve vücudu asitlendirdikleri için alternatifleri doğal sızma yağlar veya Zeytin, ceviz, susam, fındık gibi yağlı gıdalardır. Son olarak ise, tıbbi kurallarca önemle üzerinde durulan bir konu olan et ve hayvani gıdaların (vücutta üre, asitürik, Amonyak gibi toksik maddeler bıraktığı ve vücudu asitlendirdiği için) yerine Protein ihtiyacımızı başta soya olmak üzere bitkisel kaynaklardan tüketme lüzumiyetidir.
Vücudu alıştırın
Rafine gıdalardan doğal gıdalara geçilmesi ve hayvani gıdaların azaltılmasıyla zaman içinde nikotine karşı arzu azalacaktır. Doğru beslenmeye geçtikten sonra sigara yavaş yavaş bırakılmalıdır. Önce bir baz saptanmalıdır.Yani hergün sadece 15 sigara içmek gibi (veya 20.) Bu saptandıktan sonra bir adet olarak bırakılmalıdir.Yani 15’ten 14’e inilmelidir ve vücut 14’e alışana kadar devam edilmelidir (1-2 hafta). Sigarayı bırakma psikolojik olarak da zor bir olgudur. Daha sonra (14’e adapte olunca) bir adet daha düşürülmeli ve vücudun fiziki ve psikolojik olarak bu sayıya alışması beklenmelidir (1-2 hafta). Daha sonra bu yöntemle birer birer azaltılarak en sonunda 2 Günde l, haftada 1’e inerek sonunda tamamen bırakılmalıdır. Yalnız ne psikolojik ne de fizyolojik hiçbir zorlamaya gidilmemeli gerekirse süreler uzatılmalı ve yavaş olmalı bu şekilde hızlı bırakmanın yan etkilerinden kaçınılmalıdır.