İdeal bir korunma yönteminin, gebeliği kesin olarak önlemesi, sağlığa zarar vermemesi, uygulamanın kolay ve düşük maliyetli olması ve çiftler tarafından benimsenmesi gerektiği belirtildi.
Her kadının istediği zaman ve istediği sayıda çocuk sahibi olmasının en doğal hakkı olduğunun altını çizen uzmanlar, “Aile Planlaması ailelerdeki kişi sayısını sınırlandırma anlamını taşımaz. Amaç anne ve doğacak çocukların Sağlıklı olması ve çocuk sahibi olmak istendiğinde gebeliğin oluşmasıdır. Çünkü iki yıldan az aralıklarla yapılan doğumlar annenin vücut sağlığını önemli ölçüde bozmakta, gebelik sırasında riskleri artırmakta, hatta ara vermeden arka arkaya yapılan doğumlar anne ölümlerine neden olmaktadır” diyor.
Ayrıca sık aralıklarla doğan çocukların anne karnında gelişmelerinin tam olmadığı (doğum ağırlığı düşük bebekler), sakatlık oranın yükseldiği, bakımlarının güçleştiği ve bebek ölümlerinin artığı belirtilerek, Aile planlamasının amaçları şöyle sıralanıyor:
Bireyleri ve aileleri, üreme sağlığı konusunda eğitmek, anne ölümlerini önlemek ve sağlığını korumak, bebeklerin sağlıklı doğmalarını ve yaşamalarını sağlamak, yüksek riskli gebelikleri önlemek, istenmeyen gebelikleri önlemek, çocuk sahibi olmak isteyenlere tıbbi yardım sağlamak, bireyleri aile planlaması yöntemleri konusunda eğitmek”.
AİLE PLANLAMASI HİZMETLERİ VEREN KURULUŞLAR
Türkiye’de aile planlaması hizmetlerinin, Sağlık Bakanlığı’na bağlı olan sağlık ocaklarında, ana-çocuk sağlığı ve aile planlaması merkezlerinde, hastanelerin yanındaki SSK hastanelerinde, üniversite ve diğer kamu kuruluşlarının hastaneleri ve özel sağlık merkezlerinde verildiği belirtilerek, kamu kuruluşlarında, kondom ve doğum kontrol haplarının ücretsiz dağıtıldığı, rahim içi araçlarının (RIA) ücretsiz ya da çok düşük bir ücret karşılığında uygulandığı belirtilerek, hedeflenen aile planlamasına yönelik yöntemler şu şekilde sıralandı:
Prezervatif-Kondom-Kılıf: Kondom ilişki öncesi erkeğin sertleşmiş penisine takılan, latexten yapılan ince ve esnek bir kılıftır. Erkek spermlerinin hazneye ve oradan da
rahim’e dökülmesini, dolayısı ile sperm ve yumurtanın birleşmesini engelleyerek, gebeliği önler. Ayrıca prezervatif
AİDS, sifiliz, bel soğukluğu gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak için de kullanılır. Halk arasında kılıf diye de bilinir. Cinsel ilişki öncesi doğru şekilde ve her ilişkide yeni bir adet kullanıldığında koruyuculuk oranı yüzde 95 – 98’dir. Uç kısmında meninin birikmesi için küçük bir boşluk bırakılır. Her bir prezervatif bir defa kullanılmalıdır. İlişki sonrasında prezervatif kontrol edilerek herhangi bir yırtılma varsa koruyuculuğu kalmayacağından bir doktora danışılmalıdır. Sağlığa hiçbir zararı yoktur. Kondom ile korunan çiftler her ilişkide kondom kullanmalıdır. Kullanmak için muayene olmak ya da reçete gerekmez.
Diyafram: Diyafram, serviksi örten yuvarlak, kenarları daha sert, kauçuk bir araçtır. Diyafram rahim ağzına takılarak spermlerin içeriye girmesini engeller. Diyafram ve sperm öldürücüler bir arada ve doğru kullanıldığında etkinlikleri artar. Sperm öldürücüler, vajinadaki tüm spermleri işe yaramaz hale getirir. Diyafram tarafından fiziksel olarak engellenemeyen spermleri öldürmek için spermisit jel yada kremle birlikte kullanılır. İlişkiden önce kadın tarafından yerine yerleştirilir. İlişkiden sonra en az 6 Saat yerinde bırakılmalıdır. Sağlığa bir zararları yoktur.
Spermistler: Vaginal spermisitler, spermlerin servikse ulaşmadan etkisiz hale getirilmeleri için
vajinaya konulur. Kontraseptif köpük, tablet, sünger ve kremler spermi etkisiz hale getiren spermisit denilen Madde ihtiva ederler. Spermisitler diğer kontrol yöntemlerine göre daha az etkilidirler ve her cinsel ilişkide uygulanması gerekir, daha etkili olması için bir süre beklenmelidir.
Spiraller: Rahim içine uygulanarak yumurtanın rahim içine naklini, spermlerin yumurtanın yanına gitmesini ve döllenme olsa bile rahim içinin özelliklerini bozarak döllenmiş yumurtanın yerleşmesini engellerler. Çıkarıldığında doğurganlık geri döner. Yan etkileri yok denecek kadar azdır, kontrolleri düzenli olarak yapılırsa 10 yıl süre ile yüzde 98 oranında korur.
DOĞUM KONTROL HAPLARI-NELER
Ertesi Gün Hapı: Doğum kontrol yöntemi değildir. Korunmasız cinsel ilişkiden sonra, kullanılır. Rahim içi tabakasının yerleşme için elverişsiz hale getirmek için, kadın son 72 saat içinde hiçbir korunma uygulamaksızın cinsel ilişkide bulunmuş ise kombine doğum kontrol haplarından içinde 50 mcg etinilöstradiol bulunanlardan iki adet 30 mcg etinilöstradiol olanlardan 3 adet alır. 12 saat sonra aynı doz tekrarlanır. mide bulantısı yapabilir. Kullanıcı 6 hafta içinde adet görmezse gebeliğin araştırılması gerektiği bilinmelidir.
Kombine Oral Kontraseptif Haplar: İçlerinde östrogen ve progesteron hormonları bulunan bu haplar çok güvenilir bir doğum kontrol yöntemi olarak kabul edilmektedir. Östrogen Hormonu yumurtlamayı önler ve döllenmiş yumurtanın gelişmesini ve rahim içine yerleşmesini engeller. Progesteron ise spermlerin rahim ağzından geçişlerini engellemektedir. Yakında evlenecek kişiler için evlenmeden 1 Ay evvel hap almaya başlaması tavsiye edilir. Haplar ağızdan alınır, 21 ile 25 gün kullanılanları vardır.
İğneler: Ayda bir veya üç ayda bir uygulanan progestin Hormonu içeren uzun etkili korunma metodudur. Enjeksiyon iğne tipine göre her ay, ya da 3 ayda bir kalçadan veya koldan uygulanır. Spermlerin rahim
ağzından geçişini engeller. Kadında yumurtlamayı önler. Rahim iç dokusunun ince kalmasını ve döllenmiş yumurtanın yerleşmesini engeller. Kullanımları bırakıldığında doğurganlık geri döner. Etkili bir korunma yöntemidir. Kullanmadan önce mutlaka bir muayeneden geçip hangi yöntemin nasıl
kullanılacağı hekim ve çift tarafından kararlaştırılmalıdır.
Kadınlarda kordonların (Rahim Kanalları) bağlanması : Tüp ligasyonu olarak da adlandırılan işlem, kadınlarda yumurtanın geçtiği rahim kanallarının kapatılması ya da bağlanmasıdır. Genellikle genel Anestezi ile yapılan küçük bir Ameliyat gerektirir. Yaklaşık yarım saat sürer ve hasta aynı gün evine dönebilir. Yöntemle sperm ve yumurtanın karşılaşması engellenir. Geri dönüşü yoktur. Herhangi bir şekilde adet bozukluklarına ya da hormonal değişime, cinsel istek azalmasına neden olmaz. Kesinlikle bir daha çocuk sahibi olmak istemeyen çiftler tercih etmelidir.
Erkekte sperm kanallarının bağlanması: Vasektomi olarak da adlandırılan işlem, erkekte lokal anestezi ile spermin geçtiği kanalların kesilmesi veya bağlanmasıdır. Geri dönüşü yoktur. Ancak erkeklik gücünde ya da cinsel ilişkide herhangi bir azalmaya veya değişmeye neden olmaz. Bu yöntemi de bir daha çocuk sahibi olmak istemeyen çiftler tercih etmelidir”.
İHA