Kontrol altında tutulduğunda hayatı daha üretken hale getirmek için motive edici bir etken olan stres, aşırı derecede yaşandığında zihinsel, ruhsal ve hatta fiziksel açıdan sağlığı olumsuz yönde etkileyen bir tehdide dönüşebiliyor. Strese neden olan faktörleri tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmasa da onunla mücadele etmenin yolları mevcut.
İş hayatı, ev, çocuklar, ödenecek faturalar, kredi kartı borçları, okul taksitleri, kalabalık, trafik, gürültü derken, bu kadar koşuşturmaca arasında kendimize, hobilerimize ve en önemlisi sevdiklerimize yeteri kadar zaman ayıramamak, yaşantımızda Gün geçtikçe artan bir stres faktörünün oluşmasına zemin hazırlıyor. Uzmanlara göre aslında bir hastalık olmayan stres, kontrol altında tutulduğunda yeni alternatifler oluşturmak konusunda düşünmeye sevk etmek ve hayatı daha üretken hale getirmek için motive edici bir faktör. Ancak aşırı stres, zihinsel, ruhsal ve fiziksel açıdan sağlığımızı olumsuz yönde etkileyen bir tehdit unsuru. Aşırı stres altındaki kişilerde yeme-içme bozuklukları, uykusuzluk, huzursuzluk, sinirlilik, iştah kaybı ya da aşırı yeme eğilimleri, sigara ve Alkol bağımlılığının artması, konsantrasyon eksikliği, isteksizlik, sürekli yorgunluk gibi kişinin iş ve sosyal yaşantısını son derece olumsuz etkileyecek belirtiler görülüyor. Yoğun ve uzun süreli stres altındayken dolaşım sistemine Adrenalin ve stres hormonları salgılandığını belirten uzmanlar, bu Hormonların da kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi Sağlık açısından risk oluşturabilecek problemlere neden olabileceğini bildiriyor.
İnsanları strese sokan faktörler ve bunlarla mücadele yöntemleri kişiden kişiye göre değişiklik gösterse de evlilik, boşanma, hamilelik, doğum yapma, sevilen birinin ölümü, sağlık problemleri, işten çıkarılma, yeni bir işe başlama, farklı bir şehir ya da ülkeye taşınma gibi genellikle alışık olunmayan ve ilk kez karşılaşılan olaylar, çoğu insan üzerinde strese yol açabiliyor. Bununla birlikte, hipertiroid, aşırı hareketsizlik ve kötü beslenme gibi unsurların da strese sebep olan faktörler arasında bulunduğu belirtiliyor. Uzmanlar, stresle başa çıkmanın en etkili yollarını şu şekilde sıralıyor:
– Dengeli ve sağlıklı bir beslenme programı uygulayın.
– Fazla kilonuz olduğunu düşünüyorsanız, ki bu da görüntünüzden ve giyim şeklinizden hoşnut olmamanıza sebep olacağı ve ayrıca hareket kapasitenizi sınırlayacağı için sizi strese sokacaktır, bu konuda bir diyetisyene müracaat ederek yardım alın. Bünyenize uygun olmayan çok düşük kaloroli şok diyetleri kesinlikle uygulamayın.
– Beslenmenizde "omega 3" ve "omega 6" yağ asitleri açısından zengin balığa, Protein açısından zengin et ve süt ürünlerine, seratonin Hormonu salgılanmasına yardımcı olan karbonhidratlara ve lifli gıdalara özellikle yer verin.
– Her gün düzenli olarak 1.5 Litre kadar Su için. Stres altındayken ise, terlemeden dolayı su kaybınız olacak ve ağzınız kuruyacaktır. Bu durumu önlemek için özellikle su için.
– Haftada 3 gün egzersiz yapın, en azından 1 Saat kadar yürüyün. Özellikle açık Havada yapılacak egzersizler, stresle başa çıkmada etkili olan hormonların salgılanmasına yardımcı olur.
– Her gün çok geç saatlerde olmamak kaydıyla belirli bir Saatte yatmayı ve sabahları belirli bir saatte kalkmayı alışkanlık haline getirin.
– Uykunuzu yeterince aldığınıza emin olun. Hatta, daha kaliteli bir uyku için yatmadan önce ılık duş alın. 1 bardak Sıcak süt ya da Bitki çayı için, rahatlatıcı müzik dinleyin ya da hoşunuza gidecek bir şeyler okuyun. İş konusunda ya da ertesi gün yapacaklarınızla ilgili hiçbir şey düşünmeyin.
HAYIR DEMEYİ MUTLAKA BAŞARMALISINIZ
– Çok yoğun bir tempoda çalışıyorsanız; belirli aralıklarla mola verin, dik oturun, gözlerinizi kapatın ve 10 Dakika kadar zihninizi boşaltın. Sevdiğiniz şeyleri, olmak istediğiniz bir yeri hayal edin.
– Belirli aralıklarla iş yerinde dolaşın, yürüyün ya da merdiven inip çıkın. Hareket etmeniz kan dolaşımınızın da harekete geçmesine yardımcı olacaktır.
– Ne olursa olsun eve iş getirmeyin. Eşinizi, sevdiklerinize, çocuklarınıza mutlaka zaman ayırın. Bu süreleri dolu dolu, kaliteli bir şekilde geçirin. Aile birliğinin korunmasına ve aile bağlarının güçlendirilmesine önem verin. Düzenli aralıklarla aile büyüklerinizi arayın ve ziyaret edin.
– Gün içinde kendinize ve hobilerinize zaman ayırın. Bu, kitap okumak ya da müzik dinlemek, yürüyüş yapmak, sevdiğiniz bir arkadaşınızla bir kafede oturup sohbet etmek de olabilir.
– Evde ya da iş yerinde, yapabileceğinizden fazla sorumluluk almayın. İşlerinizi daima aciliyet ve önem sırasına göre yapın. Kimsenin aynı anda her şeye birden yetişemeyeceğini unutmayın. Zamanınızı iyi kullanın. Gerek evde gerekse iş yerinde günlük ve haftalık planlar, programlar yapmak size yardımcı olacaktır.
– "Hayır" demeyi mutlaka başarmalısınız. En yakınlarımız bile bazen içinde bulunduğumuz stresi ve koşuşturmacayı göz ardı ederek çok talepkar ya da bencil olabilir. Onlara ''hayır'' demeyi öğrenin.
– Gerek evde gerek iş yerinde, eğer ihtiyacınız varsa mutlaka yardım ve destek isteyin. Siz bunu dile getirmedikçe insanların farketmesini beklemeyin.
– Sizi zorlayan, samimiyetine inanmadığınız ve size keyif vermeyen kişilerle birarada olmayın. Bu, eskiden çok samimi olmanıza rağmen şimdi sizin için hiçbir şey ifade etmeyen bir okul arkadaşınız bile olabilir.
– İnsanların boş yere vaktinizi çalmasına izin vermeyin.
– Sağlıklı bir beslenme programı uygulayın.
– Sizin için stres kaynağı olan olaylara ya da sizi öfkelendiren durum tünüzden ve giyim şeklinizden hoşnut olmamanıza lara farklı açılardan bakmayı deneyin. Neden-sonuç ilişkileri üzerinde düşünün. Empati kurmayı öğrenin. Unutmayın ki her zaman siz haklı olamazsınız.
– Stresiniz ve öfkenizle başa çıkmayı öğrenin. Acele karar vermeyin, nefes alma tekniklerini deneyerek sakinleşmeye çalışın, daha sonra pişman olacağınız sözler sarf etmeyin. Gerekirse bir süre bulunduğunuz ortamı terk edin ve sakinleştikten sonra durumu yeniden değerlendirin.
– Gülümsemeyi, iyimser ve esprili olmayı ihmal etmeyin.
– Sıkıntılı anlarınızda kendinize başarılarınızı hatırlatın ve gelecek için neler yapmak istediğinizi listeleyerek planlayın.
– Şu anda sizi çok üzen ya da kızdıran bir olayı 1 yıl sonra muhtemelen hatırlamıyor olacağınızı unutmayın.
– Geçmişte olanlarla çok fazla uğraşmayın. Gelecek için planlar yapın, ancak bunun için kafanızı çok yormayın. En önemlisi, içinde bulunduğunuz anı yaşayın.
– Belirli aralıklarla tatile çıkın, özellikle de doğa ile içiçe olabileceğiniz yerlere gidin.
– İnançlarınızı güçlü tutun. Bu, iç huzurunuz açısından önemlidir.
– İhtiyacı olanlara maddi-manevi yardım edin. Bu, kendi gözünüzdeki değerinizi arttıracaktır.
– Her yolu denemenize rağmen stresle başa çıkamıyorsanız, mutlaka bir uzman psikologdan ya da psikiyatristten yardım alın. (iha)