Bedenleri, erkeklerin bedenine göre daha dirençli ve ağrı eşiği çok daha yüksek olan kadınların kalp hastalıklarından ölüm oranlarının erkeklere göre yüksek olduğu bildirildi.Antalya'da düzenlenen 6'ıncı Akdeniz Hipertansiyon ve Anteroskleroz Kongresi'ne katılan Bulgaristan Hipertansiyon Derneği Başkanı, Kardiyolog ve Hipertansiyon Uzmanı Profesör Dr. Svetla Torbova, yaptığı açıklamada kardiyovasküler (kalp ve damar sistemi) hastalıklarına yakalanma ve bu nedenle ölüm oranının kadınlarda, erkeklere göre daha yüksek olduğunu söyledi.Her yıl dünyada 8 milyon kadının kardiyovasküler hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirdiğini belirten Profesör Dr. Torbova, kadınlarda hastalığın teşhisinin erkeklere göre daha zor olduğunu açıkladı.Erkeklerin ağrı eşiğinin kadınlardan çok daha düşük olduğuna işaret eden Torbova, bu nedenle kalp krizinin belirtisi olan ağrıları hissettiklerinde erkeklerin hemen hastaneye başvurduklarını ve çok büyük ağrı duyduklarını söyledikleri için doktorların onları daha dikkatli incelediğini vurguladı. Kadınların, çektikleri ağrıyı başa çıkılmayacak gibi hissetmedikleri için durumlarının ciddi olduğunun gözden kaçabildiğini ifade eden Torbova, çalıştığı hastanede yaşadığı deneyimleri şöyle anlattı:"Kalp krizinde görülen belirtiler olabileceği ihtimali ile 3 kadın hasta, hastanenin kardiyovasküler hastalıklar bölümüne sevk edildi. Yapılan tetkiklere ve kadınların genel durumuna bakılıp, hiçbirinde kalp krizi riski olmadığı sonucuna varıldı ve başka servislere gönderildi. Üç kadın kısa süre içinde peş peşe kalp krizinden öldü. O zaman diğer doktor arkadaşlarımla birbirimize, (Kalp krizinden şüphelendiğimiz kadınları çok daha dikkatli ve detaylı inceleme, onların ağrı tariflerini daha dikkatli dinleme) konusunda söz verdik. Kadınlardaki kalp hastalıkları konusunda sadece doktorlar değil, toplum ve devlet düzeyinde de bilinçli olmak gerekiyor.'Kadınların da tıpkı erkeklerde olduğu gibi hipertansiyon, kolesterol ve sigara içmeye bağlı kalp hastalıklarına yakalanma riski taşıdığını kaydeden Profesör Dr. Svetla Torbova, "Risk faktörleri aynı, ancak kadınlar lehine 10 yıllık fark var' dedi.Bu farkı, kadınların, kadınlık Hormonu östrojen tarafından korunmalarına bağlayan Torbova, östrojen üretiminin durduğu menopoz döneminden sonra kadınlar ile erkeklerin riskinin eşitlendiğini bildirdi. Torbova, kalp hastalıklarından korunma konusunda kadınlara önerilerini ise şöyle açıkladı:"Kadınlar, düzenli olarak doktora gidip kontrollerini yaptırmalı. Özellikle Aile öyküsünde, kalp ve diyabet hastalığı, erken yaşta ölümler olanlar ve sigara içme alışkanlığına sahip kadınlar, bu kontrolleri daha da ciddiye almalı. Menepoz döneminde ise kontroller sıklaştırılabilir. Bir insanın kalp ve damar sağlığını korumasında, vücudunun ürettiği en önemli Enzim olan nitrik oksit seviyesini korumak için de Sağlıklı beslenmeli ve fiziksel aktivitelerini yüksek tutmalı. Kadınlar özellikle menopoz sonrasında düzenli spor yapmaya özen göstermeli.'Profesör Dr. Torbova, Dünya Kalp Federasyonunun dünya kadınlarının içinde bulunduğu riske dikkati çekmek için başlattığı, Türkiye'de de ‘Kalbimi Seviyorum Kırmızı Giyiyorum' adıyla yürütülen kampanyayı hatırlatarak, "Kadın kalbi kırmızı alarm veriyor. Bu konuda herkesin duyarlı olması gerekiyor' dedi.

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.