Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Başkanı Dr. Cem Keçe, magazin programlarının özellikle orta ve üzeri yaştaki kişilerde ‘azgın teke’ sendromuna yol açabildiğini belirterek, “Magazin programlarında görülen aldatma, yasak aşk, cinsellik, zengin ve ünlü orta yaşlı erkeklerin eşlerini bırakıp daha genç olanlara yönelmeleri halkın kafasını karıştırabilir, abartılı beklentiler oluşturabilir. Artan yaşla birlikte cinselliğin kaybına ilişkin geliştirilen yanlış davranışlar azgın teke sendromuna yol açabilir” dedi.
Dr. Keçe, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin kendinden 13 yaş genç Carla Bruni ile evlenmesini ‘azgın teke’ sendromuna örnek olarak gösterdi. Dr. Keçe, yaşla birlikte azalan, dengesizleşen veya durağanlaşan cinsel hayatın, saç dökülmeleri, saçlarda beyazlamalar, kilo artışı, sarkma ve çatlakların yanısıra kişiyi mutsuzluğa ve karamsarlığa sevk edebildiğini ifade ederek, yaşlanmaya başlayan bedenini ruhsal dünyasında kabul edemeyen cinsel bilgileri kulaktan dolma erkeğin, medyanın verdiği gazladirenç olarak cinselliğini daha çok kullanmaya çaba gösterebildiğini vurguladı.
Keçe, “Bu durumda kişi psikolojik ve sosyokültürel durumlarına bağlı olarak cinselliğine ve cinsel rolüne aşırı anlam yükleyebilir, anlamsız bir var olma çabasına girebilir. Cinsel faaliyetlerinin azalmaya başladığı gerçeğinden rahatsız olan erkek; çevresine cinsel hayatında bir değişiklik veya herhangi bir azalma olmadığını, eskisi gibi devam ettiğini göstermek çabası içinde olabilir. Kişi cinsel duygu ve isteklerine esir olur, iradesini ve ahlak ölçülerini ayaklar altına alabilir ve sadece cinsel haz peşinde koşabilir. Hatta ilerleyen yaşlarda kendisinden yaş olarak çok küçük bir kişiyle birlikte olarak hala genç kaldığını ispat etmeyi deneyebilir” değerlendirmesinde bulundu.
AZGIN TEKE SENDROMU NEDİR?CİSED Başkanı Dr. Cem Keçe, ailede meydana gelen parçalanma, çocukların evlenmesi yada evden ayrılmış olması, mesleki yaşamın gerilemesi ya da emeklilikle birdenbire kesilmesi erkek menopozu olan ‘andrapoz’ ile aynı döneme denk geldiğini, bunun da var olan sorunları ağırlaştırarak ‘azgın teke sendromuna’ yol açabileceğini söyledi.
Ortalama 50 yaşından sonra belirginleşen zihinsel fonksiyonlarda düşüş, huysuzluk, kıskançlık ve çapkınlık gibi alışılmamış davranış şekillerinin dikkat çektiği dönemin ‘orta yaş krizi’ olarak adlandırıldığını anlatan Dr. Keçe, “Orta yaş krizine giren, cinsel isteğinde yalancı bir artış yaşayan, yemeye içmeye düşen, evini, karısını, işini veya sosyal çevresini terk etmeye teşebbüs eden, kıskançlığı artan, çapkınlık yapan ve keyfine düşkün olan erkeklere halk arasında azgın teke, bu durumun yaşanmasına da ‘Azgın Teke Sendromu’ denir.
Her erkekte görülecek diye bir kural olmasa da, orta ve ileri yaş içinde olan erkekler; yaşamlarını gözden geçirip kendileri için ne yaptıklarını sorgulamaya, genç bir partner aramaya ve kayıplarını fark etmeye başlayabilirler. Bu nedenle azgın tekeler estetik ameliyat, botoks yaptırma, ciltteki lekeleri temizletme, yaşlılık belirtileri olan dudak ve Alın çevresindeki kırışıklıların düzeltilmesi gibi yollara başvurarak ilişkilerinde kendilerine güvenlerini arttırmayaçalışabilirler. Çok sık yapılan bir başka yanlış da, orta yaş krizine giren erkeğin veya tutkulu bir aşk yada çok daha fazlasının yaşaması halinde bu sıkıntılı dönemin aşılacağı yanılgısıdır” diye konuştu.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin kendinden 13 yaş genç Carla Bruni ile evlenmesini ‘azgın teke sendromuna’ örnek olarak gösteren Dr. Keçe, “Fransa Cumhurbaşkanı seçimlerinden önce eşi Cecilia Sarkozy’nin bir erkekle el ele fotoğraflarının çıkmasının ardından Nicolas Sarkozy’nin boşanması, hemen sonra imajını yenilemek ve incinen gururunu tamir etmek için yaşadığı iddia edilen aşk masalının arka planında ‘Azgın Teke Sendromu’ olabilir” şeklinde konuştu.
AZGIN TEKELERE ALTIN ÖNERİLERMagazin programların azgın teke sendromuna yakalananların sayısını arttırabileceğini söyleyen CİSED Başkanı Dr. Keçe, şöyle devam etti:
“Magazin programlarının aldatma, yasak aşk, cinsellik, zengin ve ünlü orta yaşlı erkeklerin karılarını bırakıp, daha genç olanlara kaymaları, dedikodu ve ona bağlı konuları sık işlemesi halkın kafasını karıştırabilir, abartılı beklentiler yaratabilir ve artan yaşla birlikte cinselliğin kaybına ilişkin geliştirilen yanlış davranışlar azgın teke sendromuna yol açabilir. Yaşla birlikte azalan, dengesizleşen veya durağanlaşan cinsel hayat, saç dökülmeleri, saçlarda beyazlamalar, kilo artışı, sarkma ve çatlaklar; kişiyi mutsuzluğa ve karamsarlığa sevk edebilir.
Yaşlanmaya başlayan bedenini ruhsal dünyasında kabul edemeyen veya içine sindiremeyen cinsel bilgileri kulaktan dolma erkek; medyanın verdiği Gazla direnç olarak cinselliğini daha çok kullanmaya çaba gösterebilir. Psikolojik ve sosyokültürel durumlarına bağlı olarak cinselliğine ve cinsel rolüne aşırı anlam yükleyebilir, anlamsız bir var olma çabasına girebilir. Cinsel faaliyetlerinin azalmaya başladığı gerçeğinden rahatsız olan erkek; çevresine cinsel hayatında bir değişiklik veya herhangi bir azalma olmadığını, eskisi gibi devam ettiğini göstermek çabası içinde olabilir. Kişi cinsel duygu ve isteklerine esir olur, iradesini ve ahlak ölçülerini ayaklar altına alabilir ve sadece cinsel haz peşinde koşabilir. Hatta ilerleyen yaşlarda kendisinden yaş olarak çok küçük bir kişiyle birlikte olarak hala genç kaldığını ispat etmeyi deneyebilir.”
Keçe, viagra, levitra gibi ilaçların da ‘Azgın Teke Sendromu’na yol açabileceğini belirterek, bu tür sorunu olanlara şu önerilerde bulundu:
“Yaşla birlikte görülen fiziksel değişimleri yadsımayın ve bu değişimlere şiddetli direnç göstermeyin. Çevrenize ‘ben hala gencim’ mesajını vermek zorunluluğu, yaşlanmaya karşı yoğun bir kaygı ve korku duymayın. Doğa, yaşadığınız toplum ve yakın çevrenizle uyum içinde olun. Bu dönemi bir geçiş dönemi olarak değerlendirin ve yaşla birlikte gelen değişimi de hayatın bir parçası olarak algılayın. Çünkü her yaş döneminin kendine has güzel yönleri vardır. Dinç ve sağlıklı bir bedene sahip olabilmek içindüzenli egzersizler yapın. Saçlarınızı boyatın, imkanınız varsa saç ektirin, ancak genç kalmayı bir zorunluluk gibi algılamayın. Spor yapın, sigara ve Alkol almayın, bazı hobiler gibi çeşitli aktivitelere yönelin.”
(iha)