Tüm kadın kanserlerinin yaklaşık %25'i meme kanseridir. Amerika'da yapılan bir çalışmada 1994 yılında 183.000 yeni meme kanseri görüleceği ve bunların 46.300 ‘ünün bu hastalıktan öleceği hesaplanmıştır. 1950-1970 yılları arasında ABD' de, 1milyon kadın meme kanseri nedeni ile hayatını kaybetti. Bu sayı ABD'nin 2. Dünya savaşı, Kore ve Vietnam savaşlarında kaybettiği insan sayısından fazladır. 1998 yılında Avrupa'da 1 milyon kadın, meme kanserin nedeni ile tedavi görmektedir. 2000 yılında dünyada 1 milyon kadına, yeni meme kanseri tanısı konacaktır. Dünyada her 11 Dakikada 1 kadın meme kanseri nedeni ile hayatını kaybediyor. Dünyada her 3 dakikada 1 kadına, yeni meme kanseri tanısı konuyor.

Türkiye' de yapılmış Sağlıklı bir istatistik çalışması yoktur.Ancak beslenme ve iklim açısından, ülkemiz şartlarına yakın bir Akdeniz ülkesi olan İtalya'da yapılmış istatistiklerini ülkemize uyguladığımızda, Türkiye' de her yıl 30 bin kadının meme kanserine yakalandığı tahmin edilmektedir.

Kadınlardan daha az olmakla birlikte, erkeklerde de meme kanseri görülebilir. Her 100 meme kanserinden birisi erkeklerde görülür. Son yıllarda erkeklerde meme kanseri oranı % 50 artış göstermiştir. Bundan dolayı erkeklerin de bu konuda bilinçli olması gereklidir.

Meme Kanseri Belirtileri: •Memede iki haftadan uzun süre ele elen sertlik veya kitle, •Meme derisinde kalınlaşma, şişme, renk değişikliği, •Meme başında kalınlaşma, kızarıklık veya yara olması, •Memede veya meme başında içeri doğru çekinti olması, •Memenin şeklinde değişiklik, •Meme başlarının pozisyonlarında değişiklik, •Meme başı akıntısı (özellikle kanlı)

Meme Kanserine Neden Olabilecek Risk Faktörleri Meme kanserine yakalanan kadınların yarısı, bu risk faktörlerini hiç taşımamaktadır. Bu nedenle, risk faktörlerinin taşımayan kişiler de olağan kontrollerini yaptırmalıdırlar.

Yaş: İleri yaş önemli bir risk faktörüdür. Yeni meme kanseri tanısı konan kadınların %70'i, 50 yaş üzerindedir.Yani 50 yaş üzerinde olan kadınlarda meme kanseri görülme sıklığı, yaşı 50 yaşın altında olan kadınlardan 4 kat daha fazladır. Meme kanserlerinin %1'i 25 yaştan önce görülmektedir.

Kişisel meme kanseri hikayesi: Daha önce meme kanseri geçirmiş ve tedavi olmuş kadınlarda, diğer memede kansere gelişme olasılığı normal kadınlara göre 3-4 kat daha fazladır.

Ailede meme kanseri hikayesi: Aile yakınları arasında meme kanserine yakalanmış kadınların, meme kanserine yakalanma olasılığı, diğer kadınlara göre daha fazladır. Örneğin, kız kardeşi veya annesi meme kanserine yakalanan bir kadının, meme kanserine yakalanma riski, diğer kadınlardan 2- 5 kat daha fazladır. Bu kadınlar daha sık ve dikkatli izlenmelidir. Ailesinde meme kanseri olan kadınların,genetik danışma verilen kliniklerde risk hesaplanması gerekir.

Daha önce meme biopsisi yapılmış olması: Memede bir kitle nedeni ile biopsi yapılmış ve iyi huylu bir tümör saptanmış olabilir. Bazı Kanser olmayan iyi huylu tümörlerin bulunması, kanser gelişme riskini değişik oranlarda artırabilmektedir. Bu, tümörün hücresel yapısına göre değişir.

Doğurganlık çağının uzunluğu: Adet görmeye erken başlanması, menepoza geç girilmesi doğurganlık çağının uzaması anlamına gelir. Bu sırada kadın daha uzun süre östrojen Hormonu etkisi altında kalmakta, meme kanseri gelişme riski artmaktadır. Erken menopoza giren kadınlarda Hormon tedavisi yapılmıyor ise, meme kanseri riski önemli ölçüde azalmaktadır. Elli yaşından sonra adet görmeye devam eden kadınlarda, meme kanserine yakalanma riski az da olsa artmaktadır.

Doğurganlık hikayesi: İlk çocuğu doğurma yaşı önemlidir. İlk çocuğunu 30 yaşından sonra doğuran kadınlarda meme kanseri görülme oranı 20 yaşından önce doğuranlara göre 2 kat fazladır. Hiç çocuk doğurmayan kadınlarda risk hafif yükselmektedir. Sosyoekonomik seviyenin yüksekliği: Varlıklı, sosyoekonomik düzeyi yüksek olan kadınlarda, meme kanseri görülme oranı daha fazladır. Bu ailelerin kızları daha iyi beslendikleri için daha erken gelişmekte ve erken yaşta adet görmeye başlamaktadır. Ayrıca bu çocuklar büyüdükleri zaman eğitim ve iş nedeni ile daha geç evlenmekte ve daha geç çocuk sahibi olmaktadırlar. Bu nedenlere bağlı olarak fertil çağın erken başlaması, geç doğurma gibi nedenler risk olarak sayılabilir.

Östrojen Hormonu tedavisi: Menopoz nedeni ile östrojen tedavisi ( 10 yıldan fazla) gören kadınlarda, meme kanseri görülme riski artar. Doğum kontrol hapı kullanılmasıyla, farklı görüşler olmakla birlikte, hafif bir risk artışı olduğu ileri sürülmektedir. On yıl önce doğum kontrol hapını bırakılmış ise, risk ortadan kalkmaktadır.

Alkol kullanılması: Fazla Alkol alan kadınlarda, almayan kadınlara göre risk artmaktadır. Günde 3 bardak yüksek dereceli alkol alanlarda risk, hiç içmeyen kadınlara göre 2 kat artmaktadır.

Şişmanlık ve yağlı beslenme: Şişmanlık, özellikle 50 yaş üzerindeki kadınlarda meme kanserine yakalanma riskini artırmaktadır.Doymuş yağların (yağlı et ve yağlı süt) fazla tüketilmemesi önerilmememktedir.

Kanser Öncüsü Hastalık: Rahim ağzı kanserinde olduğu gibi tipik bir öncü lezyon yoktur.Memedeki her türlü kitle kanser olup olmadığı açısından incelenmelidir.

Meme Kanseri Tarama: Meme kanserinde erken teşhis yöntemleri, hastanın taşıdığı risk faktörlerine göre değişmektedir. Yirmi yaş üzerindeki kadınlar, her ayın belirli bir döneminde kendi kendilerini muayene etmelidirler. Bu muayene sırasında meme dokusunda farklılık olup olmadığı araştırılır. Eğer bir değişiklik tespit edilirse derhal bir hekime baş vurulmalıdır. Bir değişiklik saptanmasa bile, üç yılda bir kez hekim tarafından muayene edilmelidirler.Yaş ilerledikçe tarama ve erken tanı için kontrol sıklaştırılmalı buna mammografi de eklenmelidir.

Meme muayenesi ve Mammografi ile tarama :

•35-40 yaşlarında her kadın bir ‘ilk' mammografi yaptırmalıdır.

•40-49 yaşlarındaki kadınlar, kendi yaptıkları periyodik muayeneye ek olarak her yıl bir kez hekim tarafından muayene edilmeleri gereklidir. Ayrıca her yıl veya 2 yıl ara ile mammografi çektirmeleri gereklidir.

•50 yaşından sonra, kadınlar kendi kendilerine yaptıkları periyodik muayeneye ek olarak her yıl bir kez hekim muayenesine gitmeli ve mammografi çektirilmelidirler.

Meme Kanserinde Tanı: Erken teşhis için her kadının ayın belirli bir Günü kendisini muayene etmesi gerekir. Her Ay düzenli olarak kendisini muayene eden bir kadın, memesinde ortaya çıkan bir kitleyi erken fark edebilir. Kadınlara kendilerini muayene etmesini öğretmek önemli bir tarama yöntemi olabilir. Fakat bunlar çoğunlukla yetersiz kalmaktadır. Meme muayenesini öğretmek için pek çok yayın ,meme maketleri ve filmler vardır.

Tanı için en önemli yöntem en ufak bir şüphe varlığında derhal doktora başvurularak , muayeneyi takiben yapılan mammografi, ulştrasonografi gibi görüntüleme yöntemlerinin kullanılmasıdır.Bu yöntemlerle bulunan kitleler biopsi,iğne aspirasyon veya kitlenin cerrahi olarak çıkarılması ile kesin tanı konulur.

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.