Çeşitli virüslerin yol açtığı solunum yollarında belirtiler gösteren bir hastalık olan grip, daha çok sonbahar ve kış aylarında görülüyor. Uzmanlar; stres, hasta insanlarla aynı ortamlarda bulunma, vücut direncini düşüren ilaçlar kullanma ve yabancı ülkelere seyahat gibi etkenlerin gribal enfeksiyonun artmasına neden olduğunu belirtiyor.Bursa Prof. Dr. Türkan Akyol Göğüs Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr. Burhanettin Alkan, stresin gribal enfeksiyonu artırdığını söyledi. Grip vakalarında vatandaşların Antibiyotik ilaç almamalarını tavsiye eden Alkan, bol Sıvı almanın ve istirahat etmenin hastalık tedavisinde önemli rol oynadığını söyledi.Dr. Burhanettin Alkan, gribal enfeksiyonun ‘Ateş, baş ağrısı, kas ağrısı, öksürük, yorgunluk, halsizlik, koku ve tat duyusunu almada azalma, iştahsızlık ve ses değişikliği’ gibi belirtileri olduğunu açıkladı. Gribin en çok çocuklarda ve yetişkinlerde görüldüğüne dikkat çeken Alkan, gribin çocuklarda ve yaşlılarda, ayrıca kronik hastalığı olanlarda başka hastalıklara yol açabileceği ve mevcut hastalıkları artırabileceğini kaydetti. Başhekim Alkan; şöyle dedi:”Damlacık enfeksiyonu dediğimiz, mikrobu içeren partikülleri solumakla bulaşma olur. Mikroplara karşı bağışık olmayanlarda görülür. Hastaların mikrop içeren burun veya ağız salgılarıyla bulaşmış elleri ve eşyaları ile temasla da bulaşır. Bünyeye yerleşmesi 1-3 Gün arasında olur. Ortalama 7 Günde iyileşir. Vücut direncini düşürerek, vücudun savunma sistemlerini mikroplara karşı azaltarak gribal enfeksiyon sıklığını arttırır. Daha çok sonbahar ve kış aylarında görülür. Güneş ışınlarının az oluşu kalabalık ve kapalı ortamlarda yaşam (okul, Askerlik, iş yeri), kötü havalandırma koşulları, soğuk Hava nedeni ile üst solunum yollarının fiziksel koruyucu bariyerlerinin zayıflaması hastalığı artırıyor. Stres, hasta insanlarla aynı ortamlarda bulunma, vücut direncini düşüren ilaçlar kullanma, yabancı ülkelere seyahatler, ziyaretler de hastalığı körüklüyor. Semptomatik dediğimiz hastalığın belirtilerini hafifletici ilaçlar verilir, istirahat önerilir. Antibiyotik kullanılmaz. Bol Sulu gıdalar alınır. Ek olarak ateş düşürücü ve C vitamini verilebilir. Mikroplara karşı ilk 48 Saat içinde antivirüs ilaçları verilebilir. Bebekler, 65 yaş üstü kişiler, KOAH, Astım, siroz, kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği gibi durumlarda hayati tehlike olabiliyor. Uzun süreli hastalığı olanlarda öldürücü olabilir veya bu hastalıkları ağırlaştırabilir. Sağlıklı insanlarda alt solunum yollarında bronşit, zatüre dediğimiz akciğer hastalıklarının oluşmasına da zemin hazırlar. Eylül-Aralık ayları arasında yapılan tek doz grip aşısı korunmada en güvenli yoldur. Hiç aşı yapılmayan 10 yaş altı çocuklarda bir Ay ara ile 2 kez yarım doz yapılır. Gebelere ilk 3 ayından sonra aşı yapılabilir. KOAH, astım, siroz, kronik kalp hastalığı olanlar, şeker hastalığı, kan hastalığı, böbrek yetmezliği olanlar ile, hastalarla karşılaşan sağlık personeli, ev hemşireleri, huzur evi çalışanları, eczanelerde çalışanlar, 65 yaş ve üzerindekiler, dış ülkelere veya başka ülkelere seyahat edecekler, okul ve kreş çalışanları mutlaka koruyucu aşı olmalıdır. Grip aşısı genelde içerdiği 3 tür inflüenza virüsüne karşı bağışıklık sağlar. Etkinliği yüzde 70-90 civarındadır.’