Bebeklerin topuğundan alınan kan, erken teşhis ve tedavide hayatî önem taşıyor. Geçen yıl ülke geneline yaygınlaştırılan kan taramasından başarılı sonuçlar alındı. Tahlillerde zeka geriliği ve cücelik teşhisi konulan 400 bebek, basit ilaç tedavisiyle kurtuldu. Proje sorumlusu Dr. Gülsüm Özdemir, taramaya diğer hastalıkları da dahil edeceklerinin altını çiziyor.Türkiye’de, 1987’de başlatılan ‘topuk kanı taraması’, sadece iller düzeyinde yapılırken, Sağlık Bakanlığı geçen yıl uygulamayı ülke geneline yaygınlaştırdı. Tek merkezden yürütülen çalışmanın kontrolü ve sonuçları titizlikle takibe alındı. Bebeklerde geri dönüşümü mümkün olmayan hastalıkların başlamadan bitirilmesini amaçlayan proje, olumlu sonuçlar vermeye başladı. Son bir yılda dünyaya gözlerini açan 1 milyon 300 bin bebeğin kanları incelenerek hastalık riski taşıyan aileler bilgilendirildi. İl sağlık müdürlükleri anne-babaları, uygulanacak tedavi konusunda yönlendirdi. Erken teşhis sayesinde 400 minik, zeka geriliği ve cücelikten kurtuldu. Yakalanan başarıyı dikkate alan Sağlık Bakanlığı, taramaları diğer hastalıkların teşhisi için kullanma kararı aldı. Yenidoğan tarama sorumlusu Dr. Gülsüm Apak Özdemir, bu hastalıkların erken teşhisinin, bebeklerin yüzde yüz iyileşmesini sağladığını belirtirken, hala çocuğunun topuğundan kan alınmasına izin vermeyen ailelerin bulunduğuna dikkat çekiyor.Her aşaması büyük bir titizlikle yürütülen projenin uygulama süreci ise şöyle işliyor: Bebeklerden alınan kanlar, sağlık müdürlüklerinde toplanıyor. Haftada bir kez İstanbul ve Ankara’daki Refik Saydam hıfzıssıhha merkezlerine gönderilen numuneler, kimlik bilgileriyle birlikte bilgisayara kaydediliyor. Laboratuar incelemelerinin ardından hastalık riski taşıyan bebekler işaretleniyor. 15 Gün içinde il sağlık müdürlükleri, bu bebeklerin anne-babasını Telefonla arayarak bilgilendiriyor. zaman zaman ebeveynlerin tepkisiyle karşılaşan sağlık personeli, aileyi ikna ettikten sonra basit ilaç tedavilerine başlanıyor.Bir yılını dolduran projede inceleme işlemlerini 35 kişilik ekip yapıyor. Günde ortalama 7 bin kan örneğinin bulgularını ortaya koyan ekip 1 milyon 700 bin kanı incelediği için son derece titiz çalışıyor. Kayıt ve arşivlemede sonuçların birbirine karıştırılmaması için ince eleyip sık dokuduklarını söyleyen Yenidoğan Tarama Programı Sorumlusu Dr. Gülsüm Apak Özdemir, hastalıkların atlanmaması amacıyla son bir yılda 10 bin bebekten ikinci kez kan istendiğini belirtiyor. Zeka geriliği ya da cücelik riski taşıyan bebeklerin yüzde 30’una ikinci çağrı sırasında ulaşamadıklarını kaydeden Özdemir, ailelere şöyle sesleniyor: “Bu iki hastalık erken tedaviyle yüzde yüz iyileşiyor. Zeka özürlü çocuk sahibi olmayı hiçbir Aile istemez. O yüzden mutlaka ikinci kez kan istediğimizde göndersinler.’Söz konusu rahatsızlıkların doğu ve güneydoğu illerinde ya da batı illerinde yaşayıp da bu bölge kökenli ailelerde yüksek olduğunu kaydeden Özdemir, gerekçe olarak akraba evliliğini gösteriyor. Özdemir, hiçbir bebeği atlamamak için, özel hastanelere yönelik çalışmalar yaptıklarının da altını çiziyor. Özel hastaneler göndermese dahi bebeklerin aylık kontrollerinde sağlık ocaklarının topuk kanı aldığını belirten Özdemir, “Bütün ailelere ulaşmaya çalışıyoruz. Bebeklerimizin mutlu geleceği için annelere de mutlaka görevler düşüyor. Kanın gönderilip gönderilmediğini kendileri sorgulamalı.’ uyarısında bulunuyor.Tedavisi ucuz, basit ve etkiliTiroid bezinden tiroid Hormonlarının yeterince salgılanmaması sonucu çocuklarda zeka geriliği ya da cücelik oluşuyor. Tiroit Hormonu eksik olan bebeklere ağızdan tiroit Hormonu veriliyor. Bu hap eczanelerde 1-2 YTL’ye satılıyor. ‘Fenilketonüri’nin olduğu zeka geriliği ise özel mamalar verilerek engelleniyor. Tedaviler yüzde 100’e varan oranlarda başarıyla sonuçlanıyor. Bazı illerde hastalık riskine karşı ikinci kez kanı istenen bebek sayısı: İstanbul 567, Ankara 468, Diyarbakır 113, Şırnak 61, Şanlıurfa 79.Günde 7 bin bebeğin kanı titizlikle inceleniyorBebeklerin topuğundan alınan kanları 35 kişilik bir ekip inceliyor. Günde ortalama 7 bin kan örneğinin bulgularını ortaya koyan ekip son derece titiz çalışıyor. Yenidoğan tarama programı sorumlusu Dr. Gülsüm Apak Özdemir, kayıt ve arşivlemede sonuçların birbirine karıştırılmaması için ince eleyip sık dokuduklarının altını çiziyor. Özdemir, hastalıkların atlanmaması amacıyla son bir yılda 10 bin bebekten ikinci kez kan istendiğini belirtiyor.