Normal Sağlıklı kişilerde ve gençlerde nadir görülen artan yaşla birlikte görülme sıklığı artan bu hastalık,kişinin yaşam kalitesini bozan bir virüs hastalığıdır.Günümüzde çok sık görülür ve tedaviye rağmen tekrarlama eğilimi sıktır.
Bu hastalık genelde çocukluk çağında Su çiçeği virüsünün (mikrobunun)sinirlere yerleşerek yıllar sonra kendiliğinden büyük bir nedenle de vücudun savunma mekanizması bozulunca tekrarlayan bir hastalıktır.
Daha çok kişinin göğüs ve sırt bölgelerinde görülür.Ender olarak boyun,bel ve baş bölgesinde de görülebilir.Bu hastalık döküntülü bir hastalıktır.Bu döküntüler aşırı ağrılı ve dokunmaya çok hassastır.Hastada ender de olsa ateş ve halsizlik olabilir.Döküntüler yaklaşık 10 Gün sonra kabuklanır.Sağlıklı kişilerde 2-3 hafta içinde lezyon kayıp olur.Bazen döküntüler uzun süre etkisini gösterebilir.
Bu hastalığın en rahatsız edici yanı çok şiddetli batıcı ve yanıcı ağrı dokunmakla artan hassasiyettir.Bazen döküntü iyileştikten sonra da uzun süre bu ağrılar devam eder.Bu durumu post herpetik nevralji denir.
Bu hastalık sadece ağrı yapmaz.Kişinin hayatını ve hayati organlarını etkileyen hasarlara da sebep olabilir.
Örneğin baş bölgesinde en çok göz tutulur.Önlem alınmazsa körlüğe gidebilen durumlar olur.
Yine bazen bu hastalıktan dolayı felç gelişebilir.Özellikle döküntünün olduğu ilk 3 ile 5 hafta arasında felç geçirme olasılığı vardır.Bu felç kas güçsüzlüğü şeklindedir.
Bu hastalık sinir sistemini etkileyen ve büyük oranda da orta ve daha çok ileri yaşta görülen bir hastalıktır.Çok basit izah edersem çocukluk çağında bu su çiçeği geçirildiği zaman bu hastalığa sebep olan mikrop sinirlere yerleşir ve ileriki dönemlerde vücut direnci düşünce aktif hale gelir ve hastalık oluşur.Tedaviyle hastalık belirtileri geçer.Fakat vücut direnci düşünce tekrarlama,vücut direncini düşüren en önemli etken aşırı üzüntü,kronik Depresyon gibi sinir sistemini zarara uğratan etkenlerdir.Bunun yanında vücut direncini düşüren diğer hastalıklarda (diyabet ..vs) bu hastalığın açığa alınmasına neden olur.Bunun için hastalığın tedavisinde hastalığa yol açan mikroba karşı yapılacak tedavinin yanında vücut direncini düşüren etkenlerde mücadele etmek gerekir.Örneğin;depresyonu olan hastanın tedaviye paralel bu durumunun düzeltilmesi gibi.
Yukarıda da bahsettiğim gibi tedavide klinik tablonun ağırlığına göre ağızdan veya damardan mikroba karşı olan ilaçlar ve ağrıya yönelik tedavi yapılır.
Tedavinin yanında en önemli yapılması gereken vücut direncini arttırmaya yönelik destek tedavisidir.Hastalığın tekrarlamaması için vücut direncinin arttırmak hastalığa yol açan mikrobun yok oması veya inaktif hale gelmesi gerekmektedir.Yazımda sık sık vurguladığım gibi moral ve vücut direncinin iyi olması bu hastalık için çok önemlidir.
Doç. Dr. Serdar DağNörolog